Translation of "Spree" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Spree" in a sentence and their turkish translations:

I’m totally prepared for my spree.

Benim cümbüşüm için tamamen hazırım.

Tom went on a shopping spree.

Tom bir alışveriş cümbüşüne devam etti.

Layla went on a shopping spree.

Leyla alışveriş çılgınlığına gitti.

Tom went on a spending spree.

Tom'u alışveriş çılgınlığı bastı.

Tom and Mary went on a shopping spree.

- Tom ve Mary mağaza mağaza gezip alışveriş yapmaya devam etti.
- Tom ve Mary alışveriş çılgınlığına devam etti.

Tom's and Mary's crime spree stretch multiple states.

Tom ve Mary'nin suç çılgınlığı birden fazla eyaleti geriyor.

Having won the lottery, she went on a shopping spree.

Piyangoyu kazanınca alışveriş çılgınlığına daldı.

Mary went on a shopping spree after coming into some money.

Mary servete konduktan sonra bir alışveriş çılgınlığına devam etti.

The Bode museum is located on an island in the middle of the Spree river in Berlin.

Bode müzesi, Berlin'deki Spree nehrinin ortasındaki bir adada bulunuyor.