Examples of using "Spree" in a sentence and their turkish translations:
Benim cümbüşüm için tamamen hazırım.
Tom bir alışveriş cümbüşüne devam etti.
Leyla alışveriş çılgınlığına gitti.
Tom'u alışveriş çılgınlığı bastı.
- Tom ve Mary mağaza mağaza gezip alışveriş yapmaya devam etti.
- Tom ve Mary alışveriş çılgınlığına devam etti.
Tom ve Mary'nin suç çılgınlığı birden fazla eyaleti geriyor.
Piyangoyu kazanınca alışveriş çılgınlığına daldı.
Mary servete konduktan sonra bir alışveriş çılgınlığına devam etti.
Bode müzesi, Berlin'deki Spree nehrinin ortasındaki bir adada bulunuyor.