Translation of "Spine" in Turkish

It sent chills down my spine.

Ürperdim.

A shiver ran down my spine.

Üstüme bir ürperti geldi.

One of the bullets damaged his spine.

Mermilerden biri onun omurgasına zarar verdi.

The terrible scene sent shivers down his spine.

Korkunç sahne onun tüylerini diken diken etti.

Tom felt a chill go up his spine.

Tom omurgasına giden bir ürperti hissetti.

Zeke Choi's spine was shattered by an assassin's bullet.

Zeke Choi'nin omurgası bir suikastçının kurşunuyla paramparça edildi.

When he kissed me, I felt a shiver run down my spine.

O beni öptüğünde bir ürpertinin omurgamdan aşağı indiğini hissettim.

One more thing. If you try anything on Mayu I'll break your spine.

Bir şey daha var. Eğer Mayu üzerinde bir şey denersen belini kırarım.

- He shuddered at the terrible scene.
- The terrible scene made him shudder.
- The terrible scene sent shivers down his spine.
- The terrible scene made him tremble in fear.

Korkunç sahne onu korku içinde titretti.