Examples of using "Shattered" in a sentence and their turkish translations:
Sami paramparça oldu.
Bıktım.
Ben bitkinim.
(Seslendirme:İslamcı adetleri yerle bir etti.)
Ayna paramparça oldu.
Vazo parçalandı.
Hayalleri paramparça edildi.
Sami'nin güveni paramparça oldu.
Her yerde parçalanmış cam vardı.
Paha biçilmez porselen parçalara ayrıldı.
Çay fincanı düştü ve parçalandı.
Kadın devlet başkanları ve iş önderleri tarafından
Tüp, patlama sonucu paramparça oldu.
Hayallerimi sen bitirdin.
Aynayı çekiçle paramparça etti.
Vazo yere düştü ve parçalandı.
Zeke Choi'nin omurgası bir suikastçının kurşunuyla paramparça edildi.
kıtanın içerisinde parçalanan kısımlara ise biz levha diyoruz
Yetenekli sanatkâr parçalanmış vazoyu parça parça restore etti.
Ben çok yorgunum.
Altıncı Kolordu'nun saldırısı Rus solunu paramparça ederek Napolyon'un en
Çok yorgunum.
Tom yere bir fincan düşürdü ve fincan tuzla buz oldu.
Merkezde ki dört gemi daha işlevsiz kalıyor ve kürekleri parçalanmış bir şekilde akıntıyla sürükleniyorlar.
Sen bitkinsin.
Tom'un öz güveni, patronu iş arkadaşlarının yanında kendisini haşlayınca kırıldı.