Translation of "Sibling" in Turkish

- She respects her only sibling.
- He respects his only sibling.

O tek kardeşine saygı duyuyor.

I love my sibling.

Kardeşimi seviyorum.

This is my sibling.

Bu benim kardeşim.

Where is your sibling?

Kardeşin nerede?

My sibling hates me.

Kardeşim benden nefret ediyor.

You're a good sibling.

Sen iyi bir kardeşsin.

She's my youngest sibling.

En küçük kardeşim o.

I have only one sibling.

Sadece bir kardeşim var.

My sibling passed away yesterday.

Kardeşim dün vefat etti.

My sibling is out of work.

Kardeşim işsizdir.

His sibling is a hard worker.

Kardeşi çok çalışır.

Her sibling is a hard worker.

Kardeşi çok çalışır.

I am eating with my sibling.

Kardeşimle yiyorum.

- My sister hates me.
- My sibling hates me.

Kız kardeşim benden nefret ediyor.

- My sibling often cries.
- My brother often cries.

Kardeşim sık sık ağlar.

A nephew is the son of a sibling.

Bir yeğen bir kardeşin oğludur.

A niece is the daughter of a sibling.

Bir yeğen bir kardeşin kızıdır.

The son of a sibling is a nephew.

Kardeşin oğlu bir yeğendir.

The daughter of a sibling is a niece.

Bir kardeşin kızı bir yeğendir.

She gave blood in order to save her sibling.

O kardeşini kurtarmak için kan verdi.

He gave blood in order to save his sibling.

Kardeşini kurtarmak için kan verdi.

- Cain wasn't a good brother.
- Cain wasn't a good sibling.

Kabil iyi bir kardeş değildi.

Older children tend to be less jealous than their younger sibling.

Büyük çocuklar küçük kardeşlerinden daha az kıskanç olma eğilimindedir.

Then the younger sibling set off, and the elder remained behind.

Sonra küçük kardeş yola çıktı, ve büyük geride kaldı.

There was a lot of sibling rivalry between Tom and his brother.

Tom ile erkek kardeşi arasında çok sayıda kardeş rekabeti vardı.

- I have one sister.
- I have a sister.
- I have one sibling.

Bir kardeşim var.

- He is the youngest of all my brothers and sisters.
- He's my youngest sibling.
- She's my youngest sibling.
- She's the youngest of all my brothers and sisters.

En küçük kardeşim o.

- He is the youngest of all my brothers and sisters.
- He's my youngest sibling.

En küçük kardeşim o.

- My brother is at his desk.
- My sister is at her desk.
- My sibling is at their desk.

Kardeşim masasındadır.

- I came across your brother on the street.
- I came across your sister on the street.
- I came across your sibling on the street.

Caddede kardeşine rastladım.