Examples of using "Shook" in a sentence and their turkish translations:
Herkes el sıkıştı.
Onlar tokalaştılar.
Tokalaştık.
Tom herkesle tokalaştı.
Başını salladı.
Elimi sıktı.
Tom başını salladı.
Biz el sıkıştık.
Tom herkesle tokalaştı.
Benimle tokalaştı.
Herkes başını salladı.
Tom, Mary'nin elini sıktı.
Tom Mary'yi sarsarak uyandırdı.
Tom tokalaştı.
- Kafamı salladım.
- Başımı salladım.
O, başını salladı.
Tom'un elini sıktım.
Bütün bina sarsıldı.
Deprem evleri salladı.
İki adam tokalaştı.
O, benimle tokalaştı.
Tom ve Mary tokalaştı.
Tir tir titrediler.
Tom oldukça sarsılmış görünüyordu.
- Tom benimle el sıkıştı.
- Tom benimle tokalaştı.
Biraz şok oldum.
El sıkıştınız, değil mi?
- Tom Mary'yi uyandırmak için nazikçe salladı.
- Tom Mary'yi uyandırmak için nazikçe sarstı.
Onunla tokalaştım.
Jane ile tokalaştım.
Deprem evi salladı.
Patlama, zemini sarstı.
Tom'la tokalaştım.
Onlarla tokalaştım.
Onunla tokalaştım.
O, binlerce elle tokalaştı.
O, onunla tokalaştı.
Tom, Mary ile tokalaştı.
Tom ve ben tokalaştık.
Tom, Mary'nin elini kuvvetlice sıktı.
Tom sadece başını hayır anlamında iki yana salladı.
Birlikte yemek yedik. El sıkıştık.
Depremde binalar sallandı.
O, belediye başkanı ile tokalaştı.
Deprem aniden binaları salladı.
Patlama bütün binayı salladı.
Tom hâlâ oldukça sarsılmış.
Tom nefretle başını salladı.
O, arkadaşıyla tokalaştı.
Biz ağaçtan fındıkları salladık.
O ona başını salladı.
Tom başını salladı ve güldü.
Tom yumruğunu Mary'ye salladı.
Birbirleriyle tokalaştılar.
O kızla tokalaştı.
Biz tokalaştık ve vedalaştık.
General bizimle el sıkıştı.
Tom güldü ve başını iki yana salladı.
Tom başını bir kez daha salladı.
Tom kafasını salladı ve gülümsedi.
Tom gülümsedi ve başını salladı.
Tom kafasını çaresizlikle salladı.
Tom iç çekti ve başını salladı.
İç çekip başını salladı.
Bu korkunç olaylar onu ruhen sarsmıştı.
5 büyüklüğünde bir deprem Tokyo'yu salladı.
Başını ileri geri salladı.
O, oğlunun omuzunu salladı.
Kafamı birkaç kez salladım.
O, başını yukarı aşağı salladı.
Ünlü şarkıcı ile tokalaştı.
Başını salladı ve hiçbir şey söylemedi.
Eski öğrenciyle tokalaştım.
Antrenörler maçtan sonra tokalaştı.
Ben Tom'la el sıkışıp ayrıldım.
Onunla tokalaştı ve gülümsedi.
Tom hayır demek için kafasını salladı.
Tom başını salladı ve uzağa baktı.
John bir çubuk aldı ve salladı.
Tom gözlerini kapadı ve başını salladı.
Tom sessizce başını salladı.
Tom, Mary ve John hepsi başlarını salladı.
Tom'un elini sıktım.
Tom ve Mary birbirleriyle tokalaştı.
Tom ve Mary'nin ikisi de başlarını hayır anlamında salladılar.
Tom ve ben birbirimizle el sıkıştık.
Gözlerimi kapattım ve başımı salladım.
Müdür mezun olan öğrencilerin her biri ile tokalaştı.
Havaalanında buluştuklarında tokalaştılar.
Elini uzattı ve onu salladım.
O onun yanına gitti ve tokalaştı.
Masanın üzerinden uzandı ve elimi sıktı.
- Odaya girdim ve onunla el sıkıştım.
- Odaya girdim ve onunla tokalaştım.
Jessie, Joseph'le tokalaştı ve sevgi ile onu selamladı.
Tom sadece başını salladı ve bir şey söylemedi.
Bir cevap yerine başını sallayarak hayır dedi.
Yaşlı bir adam geldi ve Lincoln'la tokalaştı.