Translation of "Shaped" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Shaped" in a sentence and their turkish translations:

Columns 'T' shaped

sütunlar 'T' şeklinde

That shaped my life's work.

hayatımın işini şekillendirdi.

Moreover, disciplined and line-shaped

üstelik yine disiplinli ve çizgi şeklinde

These cookies are star-shaped.

- Bu kurabiyeler yıldız şeklindedir.
- Bu kurabiyeler yıldız şeklinde.

She wore heart-shaped earrings.

O, kalp şeklinde küpeler taktı.

She has almond-shaped eyes.

Badem gözlü.

Mary made some star-shaped gingerbread cookies using a star-shaped cookie cutter.

Mary yıldız şeklinde kurabiye kesici kullanarak biraz yıldız biçimli zencefilli kurabiye yaptı.

And the pillars always T-shaped.

ve dikilitaşlar her zaman T şeklindedir.

I made some bunny-shaped cookies.

Tavşan şeklinde bazı kurabiyeler yaptım.

We made some squirrel-shaped cookies.

Biraz sincap şeklinde kurabiyeler yaptık.

Mary wore a heart-shaped locket.

Mary kalp şeklinde bir madalyon taktı.

Tom baked some heart-shaped cookies.

Tom bazı kalp şeklinde kurabiyeler pişirdi.

Mary was wearing heart-shaped earrings.

Mary kalp şeklinde küpeler takıyordu.

In a world shaped by augmented reality,

artırılmış gerçeklikle şekillenmiş bir dünya,

The earth is shaped like a sphere.

Dünya bir küre şeklindedir.

The cake is shaped like a tree.

Kek ağaç şeklinde.

An ice hockey puck isn't ball-shaped.

- Buz hokeyi diski top şeklinde değil.
- Bir buz hokeyi diski top şeklinde değildir.

I want a jacket shaped like yours.

Sizinkinin şeklinde bir ceket istiyorum.

Tom gave Mary a heart-shaped balloon.

Tom, Mary'ye kalp şeklinde bir balon verdi.

Tom's house is shaped like a pyramid.

Tom'un evi piramite benzer biçimlidir.

Our political system was shaped by feudal traditions.

Siyasi sistemimiz feodal gelenekler tarafından şekillendirilmişti.

The French croissant is a crescent-shaped pastry.

Fransız kruvasan bir hilal şeklinde pastadır.

The handle is shaped like a duck's head.

Kolu bir ördeğin kafası gibi şekillendirilmiş.

These books have defined and shaped our culture.

Bu kitaplar kültürümüzü tanımlamış ve şekillendirmiştir.

- Mary is hourglass-shaped.
- Mary has an hourglass figure.

Mary kum saati şekillidir.

My mom brought home the weirdest-shaped squash today.

Annem bugün eve en tuhaf şekilli balkabağını getirdi.

We were shaped by a process that is ruthlessly competitive.

Çok sert, rekabetçi bir süreç bizi şekillendirdi.

A skull shaped asteroid flew by the Earth on Halloween.

Bir kafatası şeklinde bir asteroid, Cadılar Bayramı'nda Dünya'nın yanından geçip gitti.

He baked her a red cake shaped like a heart.

O, ona bir kalp şeklinde kırmızı bir pasta pişirdi.

"That'll work!" – "No, Tom, believe me: That'll go pear-shaped!"

"Olur o!" – "Hayır, Tom, inan bana: O kötü gidecek!"

That have shaped our history and still infect our society today.

tarihi aşamalarında görüyoruz ve hâlâ toplumumuza etki ediyor.

This fruit is shaped like an orange and tastes like a pineapple.

Bu meyve portakal şeklindedir ve ananas gibi tat verir.

A man who is not even a university graduate has shaped world history

Üniversite mezunu bile olmayan bir adam dünya tarihine yön verdi

Mary wears a heart-shaped locket with a photo of Tom in it.

Mary içinde Tom'un bir fotoğrafı olan kalp şeklindeki bir madalyon takıyor.

Why are planets round? Why aren't they shaped like cubes, pyramids, or discs?

Neden gezegenler yuvarlaktır? Neden küp, piramit veya disk şeklinde değildirler?

You and your plastic brain are constantly being shaped by the world around you.

Sen ve plastik beynin, sürekli çevrendeki dünya tarafından şekillendiriliyor.

To help get his message across, his funnel-shaped den acts as an amplifier.

Mesajını daha iyi iletebilmek için deliğini huni gibi kullanarak sesinin hacmini arttırıyor.

Over millions of years, the moon and tides have shaped the lives of marine creatures.

Ay ile gelgitler milyonlarca yıl boyunca deniz canlılarının hayatlarını şekillendirmiştir.

Our solar system is elliptical in shape. That means it is shaped like an egg.

Bizim güneş sistemimiz şekil olarak eliptiktir. Bu onun yumurta şeklinde olduğu anlamına gelir.

Mary went crazy with excitement when she saw the squirrel-shaped cookies that Tom had baked.

Mary Tom'un pişirdiği sincap şekilli kurabiyeleri gördüğünde heyecandan deliye döndü.

Mary could not bring herself to eat the cute squirrel-shaped cookies that Tom had baked for her.

Mary Tom'un onun için pişirdiği güzel sincap şekilli kurabiyeleri yemek için kendini ikna edemedi.

- The earth is similar to an orange in shape.
- The earth is the shape of an orange.
- The globe is similar in shape to an orange.
- The earth is shaped like an orange.

Dünya portakal şeklindedir.