Examples of using "Sake" in a sentence and their turkish translations:
Lanet olsun!
- Tanrı aşkına.
- Allah aşkına.
- Allah hakkı için.
- Tanrı aşkına.
- Allah aşkına.
- Sanat aşkına sanat.
- Sanat sanat içindir.
- Sanat için sanat.
Sözün özü,
ilk insanlardan biri olabilirim.
Biz pirinçten sake yaparız.
Dostlar alışverişte görsün diye gittim.
Onu hatırım için yap.
Allah aşkına ne oldu?
Tanrı aşkına, şunu kes!
insanların çıkarları uğruna
halkın çıkarı uğruna bu tarz adamlara neler verdiği ortada
Gözünü seveyim, onu söyleme!
Tanrı aşkına, sakın üzülme!
Hepsi hayatınız uğruna,
Allah aşkına, bana doğruyu söyle.
Sadece tartışmış olmak için tartışır.
O onu sadece hatırım için yaptı.
Sake geleneksel alkollü Japon içkisidir.
Pete'in hatırına müziğin sesini kıs.
Bu yemek, sakeyle çok iyi gider.
Babam çok fazla sake içmez.
aslında meşhur olmak uğruna dönen oyunların
Sadece para için çalışırdı.
Her ne zaman sake içsem başım ağrır.
Tanrı aşkına!
- Tom sırf tartışma olsun diye tartışıyor.
- Tom sadece tartışmış olmak için tartışıyor.
- Tom sadece gıcıklık olsun diye tartışıyor.
Allah aşkına beni buradan çıkarın.
Gözünü seveyim, lütfen ona karşı kibar ol.
Onlar ülkeleri uğruna savaştılar.
O sadece tartışmış olmak için tartışır.
İnsanlar birbirinin uğruna var olurlar.
" Dünyanın çevresinin iyiliği için söylüyorum," ama aslında o "Dünya üzerinde yaşayan insanların iyiliği için. "
- Sağlığının hatırına sigara içmeyi bıraktı.
- Sağlığı için sigarayı bıraktı.
Sadece kusur arama uğruna her şeyde kusur bulma.
Tom bunu ülkesinin yararına yaptı.
Çocuklarının hatırına çok çalıştılar.
Geleceğin uğruna çalışsan iyi olur.
Benim kendi iyiliğim için onu söylemiyorum.
Tanrı aşkına, Tom, bu da ne böyle?
Sağlığımın hatırı için öyle yaptım.
Ben sağlığımın hatırı için sigara içmeyi bıraktım.
O sadece sarhoş olma uğruna içer.
Ders sırasında Tanrı aşkına lütfen sessiz olun.
Onlar sadece kendi çocuklarının hatırı için birlikte kaldılar.
Sağlığı için içmekten vazgeçti.
Ailesi için çok çalıştı.
Sağlığım uğruna işimi bırakacağım.
Yeter artık, yahu! Kapasana çeneni.
Kocamın bir hatırası olarak lütfen bunu kabul edin.
Tanrı aşkına!
O sağlığının uğruna sigara içmeyi bıraktı.
Babam sağlığı uğruna sigarayı bıraktı.
Tom'un ebeveynleri sadece çocukların hatırı için birlikte kaldı.
Senin hakkında çok endişeliyim.
Babam bira içerdi ama şimdi sake kullanıyor.
Bana kızma, ben onu senin hatırın için yaptım.
O sağlığı için daha sıcak bir yere taşındı.
İnsan değerini tanıyan kişinin uğruna ölür.
Kral, bana çocuğun olarak seslenmeyi kes. Tanrı aşkına ben otuz iki yaşındayım!
O, sağlığı uğruna daha sıcak bir yere taşındı.
Ailemin benim hatırım için yaptığı tüm fedakarlıklar için minnettarım.
Tom ve Mary çocukların iyiliği için evli kalmak zorundalar.
"Sırrımı Tom'a açıkladın mı?" "Tanrı aşkına, elbette hayır!"
Lanet olsun!
Sırf kazanmış olmak için bir tartışmayı nasıl kazanacağınızdan bahsetmiyorum.
Hayatımın en iyi yıllarını senin hatrın için harcamak istemiyorum.
Çevrenizdeki kişilerin hatırına, lütfen ofiste sigara içmekten kaçının.
Uzun vadeli çıkarların uğruna, biz geliştirme departmanını satmaya karar verdik.
Sigarayı bırakmak kolay değildir, fakat sağlığının uğruna bırakmalısın.
Tom sadece tartışma olsun diye tartışan kişi türü.
Allah aşkına ne oldu?
Hayatı koruyun; lütfen suyu boşa harcamayın.
Kahretsin, lanet olası ev anahtarlarını nereye koydum?
Bu altın saat benim göz bebeğim. Annem onu bana daha sonraki yıllarında hatıra olarak verdi.
Güzel kokudan hoşnut olan RAB içinden şöyle dedi: "İnsanlar yüzünden yeryüzünü bir daha lanetlemeyeceğim. Çünkü insanın yüreğindeki eğilimler çocukluğundan itibaren kötüdür. Şimdi yaptığım gibi bütün canlıları bir daha yok etmeyeceğim."