Examples of using "Rhythm" in a sentence and their turkish translations:
Ritimsiz müzik yoktur.
Ritmi hissedin ve tempoyu takip edin.
Ben kendi ritmimi bulmam gerekiyor.
Cenaze marşlarının ritmini seviyorum.
Ben bu şarkının yavaş ritminden hoşlanıyorum.
- O şarkının yavaş ritmini severim.
- Ben o şarkının yavaş ritminden hoşlanıyorum.
Eğer bunu bir ritmle yapmazsan işe yaramaz!
Dişiyi havaya sokmak için ritim tutuyor.
Ay ile gelgitlerin hayatın ritmini belirlediği bir dünya.
...okyanusun ritmiyle derinden bir bağ kuracak.
Işık ve gürültü kirliliği hayatın ritmini değiştiriyor.
O, bateri setinde ça ça ça ritmini çalıyor.
Bu şarkıyı seviyorum. Güzel bir ritmi var ve dans edilebilir.
O bir kraliçe gibi hareket eder ve kanında ritmi olduğunu gösterir.
Ay döngüsü, geceleyin denizde yaşanan pek çok dramın ritmini belirler.
Bu şarkıyı severim. Bunun bulaşıcı bir ritmi var ve dans etmek için iyidir.
Ama dürüst olalım, bu dönemde tüm Avrupa ülkeleri aynı seviyelerde büyüyordu.