Translation of "Follow" in Turkish

- Follow me.
- Follow me!

- Beni takip et!
- Beni takip edin!
- Peşimden gel!
- Peşimden gelin!

- Follow him.
- Follow him!

- Onu izle!
- Onu takip et!

- Follow that car.
- Follow that car!

O arabayı izleyin.

- Please follow me.
- Follow me, please.

- Lütfen beni izleyiniz.
- Lütfen beni takip ediniz.

- I will follow him.
- I will follow her.
- I'm going to follow him.
- I'm going to follow her.
- I'll follow him.
- I'll follow her.

Onu takip edeceğim.

Follow us.

Bizi izle.

Follow Tom.

- Tom'u izle.
- Tom'u takip et.

I'll follow.

Ben takip edeceğim.

We'll follow.

Biz takip edeceğiz.

Follow me.

- Beni takip et.
- İzimden gel.
- Benim izimden gel.

Follow me!

Peşimden gelin!

- I'll follow Tom.
- I will follow Tom.

Tom'u takip edeceğim.

- I'll follow Tom.
- I'm going to follow Tom.
- I will follow Tom.

Tom'u takip edeceğim.

- I will follow him.
- I'm going to follow him.
- I'll follow him.

Onu takip edeceğim.

- Didn't anyone follow you?
- Didn't anybody follow you?

Biri seni izlemedi mi?

- Did anyone follow you?
- Did anybody follow you?

Biri seni izledi mi?

- Can you follow me?
- Would you follow me?

Beni takip eder misin?

- I can't follow you.
- I cannot follow you.

Seni izleyemiyorum.

- He will follow Tom.
- She will follow Tom.

O, Tom'u takip edecek.

- I will follow him.
- I will follow her.

Onu takip edeceğim.

- I'll follow them.
- I'm going to follow them.

Onları takip edeceğim.

- We need to follow her.
- We have to follow her.
- We must follow her.

Onu takip etmemiz gerekiyor.

Insights will follow.

ve içgörü (anlayış) gelecek.

I don't follow.

Ben izlemiyorum.

Follow my advice.

- Benim tavsiyemi izleyin.
- Sözümü dinle.
- Tavsiyeme uy.

Do you follow?

Anlıyor musun?

Follow all instructions.

Bütün yönergeleri izleyin.

Don't follow me.

Beni izleme.

Just follow them.

Sadece onları izle.

Follow your heart.

Kalbinin sesini dinle.

Let's follow Tom.

Tom'u izleyelim.

Follow your dreams.

Hayallerinin peşinden git.

I'll follow you.

Seni izleyeceğim.

Don't follow fashion.

Modayı izleme.

Follow his example.

- Onun örneğini izleyin.
- Onun örneğini takip edin.

Follow the rules.

Kurallara uy.

I'll follow him.

Onu takip edeceğim.

I'll follow her.

Onu takip edeceğim.

Follow that person.

O kişiyi izle.

Follow the money.

Parayı takip et.

Just follow Tom.

Sadece Tom'u takip et.

We'll follow Tom.

Tom'u takip edeceğiz.

We'll follow you.

Sizi takip edeceğiz.

Tom didn't follow.

Tom izlemedi.

Follow your instincts.

İçgüdülerinizi izleyin.

I follow orders.

Emirleri izlerim.

Just follow me.

Sadece beni izle.

Just follow procedure.

Sadece prosedürü izle.

Now follow me.

Şimdi beni izle.

That would follow.

O izlerdi.

Tom will follow.

Tom izleyecek.

Everyone, follow me.

Herkes, beni takip et.

We'll follow them.

Biz onları takip edeceğiz.

I'll follow them.

Ben onları takip edeceğim.

Let's follow them.

Onları takip edelim.

Let's follow him.

Onu takip edelim.

Let's follow her.

Onu izleyelim.

We'll follow him.

Onu takip edeceğiz.

We'll follow her.

Onu takip edeceğiz.

Just follow him.

Sadece onu takip et.

Just follow her.

Sadece onu takip et.

Follow the car.

Arabayı izleyin.

Please follow me.

Lütfen beni izleyiniz.

Follow behind me.

Arkamdan izleyin.

Follow the stars.

Yıldızları izle.

Follow that star.

O yıldızı takip edin.

- I will follow your advice.
- I'll follow your advice.

Tavsiyene uyacağım.

- Come along with me.
- Follow me.
- Please follow me.

Lütfen beni izleyiniz.

- I cannot follow his logic.
- I can't follow his logic.

Onun mantığını takip edemem.

- I cannot follow your logic.
- I can't follow your logic.

Ben senin mantığını takip edemem.

- Follow the example of your sister.
- Follow your sister's example.

Kardeşinin izinden git.

- We need to follow them.
- We have to follow them.

Onları takip etmemiz gerekiyor.

- We need to follow him.
- We have to follow him.

Onu takip etmek zorundayız.

Then great things follow.

güzel şeyler oluyor.

They would follow them.

bu kurallara uyacağını keşfetti.

Just follow your heart.

- Sadece kalbini izle.
- Sadece yüreğinin sesini dinle.
- Yalnızca yüreğinin sesine kulak ver.
- Sadece kalbinin sesini dinle.

Let's follow his advice.

Onun tavsiyelerine uyalım.

Just follow my lead.

- Beni takip edin.
- Beni takip et.

We'll just follow you.

Sadece seni izleyeceğiz.

Animals follow their instincts.

Hayvanlar içgüdülerini takip eder.

Let's follow the others.

- Diğerlerini takip edelim.
- Diğerlerini izleyelim.

I don't follow you.

- Seni takip etmiyorum.
- Seni izlemiyorum.
- Seni takip etmem.

I'll follow Tom's recommendations.

Tom'un tavsiyelerini takip edeceğim.

They wouldn't follow us.

Onlar bizi izlemedi.

I'd follow Tom anywhere.

Ben her yerde Tom'u takip ederim.

I will follow you.

Senin takip edeceğim.