Translation of "Rest" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Rest" in a sentence and their turkish translations:

- Take a rest.
- Take a rest!
- Rest.
- Have a rest.

Dinlen.

Rest.

Dinlen.

- Take a rest.
- Take a rest!

Dinlen.

Let's rest.

Dinlenelim.

- I must rest.
- I have to rest.

Dinlenmeliyim.

- You need to relax.
- You need to rest.
- You must rest.
- You should rest.
- You have to rest.

Dinlenmelisin.

- Try to rest.
- Try and get some rest.
- Try to get some rest.

Biraz dinlenmeye çalış.

- I can rest.
- I can take a rest.

Ben dinlenebilirim.

- You have to rest.
- You've got to rest.

- Dinlenmelisin.
- Dinlenmek zorundasın.
- Dinlenmek zorundasınız.

- Let's take a rest.
- Let's relax.
- Let's rest.

Dinlenelim.

- You need to rest.
- You need some rest.

Biraz dinlenmeye ihtiyacın var.

- Tom needs a rest.
- Tom needs to rest.

Tom'un bir dinlenmeye ihtiyacı var.

And the rest

ve geriye kalan

You can rest.

Dinlenebilirsiniz.

Get some rest.

Biraz dinlen.

Where's the rest?

Gerisi nerede?

We can rest.

Dinlenebiliriz.

Rest in peace.

Huzur içinde yat.

We need rest.

Dinlenmeye ihtiyacımız var.

He can rest.

O dinlenebilir.

Tom needs rest.

Tom'un dinlenmeye ihtiyacı var.

I can rest.

Ben dinlenebilirim.

Let's rest here.

Burada dinlenelim.

You must rest.

Dinlenmelisin.

Rest is important.

Dinlenme önemlidir.

She can rest.

O, dinlenebilir.

Let Tom rest.

Tom'un dinlenmesine izin ver.

Tom needed rest.

Tom'un dinlenmeye ihtiyacı vardı.

Try to rest.

Dinlenmeye çalış.

You just rest.

Sadece dinlen.

You need rest.

Dinlenmeye ihtiyacın var.

You should rest.

Dinlenmelisin.

Let them rest.

Onlar dinlensin.

Tom couldn't rest.

Tom dinlenemedi.

Mary couldn't rest.

Mary dinlenemedi.

Amy needs rest.

Aimee'nin dinlenmesi lâzım.

I needed rest.

Dinlenmeye ihtiyacım vardı.

I couldn't rest.

Ben dinlenemedim.

Rest in peace!

Huzur içinde yatsın!

Have a rest.

Dinlen.

- Let's stop and take a rest.
- Let's stop and rest.

- Duralım ve dinlenelim.
- Durup dinlenelim.

- Try to rest.
- Why don't you just try to rest?

Dinlenmeye çalış.

- I'll handle the rest.
- I'll take care of the rest.

Ben gerisini hallederim.

- Try and get some rest.
- Try to get some rest.

Biraz dinlenmeye çalış.

What about the rest?

e geriye kalanlar ne oluyor?

Stay quiet and rest.

Sessiz kalın ve dinlenin.

Tom needs some rest.

Tom'un biraz dinlenmeye ihtiyacı var.

You need to rest.

Dinlenmelisin.

We'll let you rest.

Dinlenmenize izin vereceğiz.

Give it a rest.

Ona bir dinlenme ver.

You should rest now.

Şimdi dinlenmelisin.

The rest is here.

Gerisi burada.

Get some rest now.

Şimdi biraz dinlen.

Lie still and rest.

Kımıldamadan yat ve dinlen.

The rest is history.

- Gerisi hikaye.
- Gerisi malum zaten.

Tom needed to rest.

Tom'un dinlenmeye ihtiyacı vardı.

Tell me the rest.

Bana geri kalanını anlat.

He needed to rest.

Onun dinlenmesi gerekiyordu.

I need to rest.

- Dinlenmeliyim.
- Dinlenmem gerekiyor.

I'll do the rest.

- Geri kalanını yapacağım.
- Geri kalanını ben yaparım.

It's time to rest.

Dinlenme zamanı.

We'll do the rest.

Gerisini biz yapacağız.

You've earned a rest.

Bir dinlenmeyi hak ettin.

Let's take a rest.

Dinlenelim.

Rest in peace, father!

Huzur içinde yat, baba!

Do you ever rest?

Hiç dinleniyor musun?

If you're tired, rest.

Yorgunsan dinlen.

The rest is easy.

Gerisi kolay.

I rest on Sunday.

Pazar günü dinlenirim.

The rest doesn't matter.

Gerisi önemli değil.

Tom needs rest now.

Tom'un şimdi dinlenmeye ihtiyacı var.

Tom needs his rest.

Tom'un dinlenmeye ihtiyacı var.

You need the rest.

Dinlenmeye ihtiyacın var.

Let it rest, Tom.

Fazla kurcalama Tom.

We need to rest.

İstirahate ihtiyacımız var.

I'll handle the rest.

Gerisini halledeceğim.

On Sundays I rest.

Pazar günleri dinlenirim.

I have to rest.

Dinlenmek zorundayım.

Who'll eat the rest?

Kalanını kim yiyecek?

Shouldn't you rest now?

Şimdi dinlenmen gerekmiyor mu?

The rest follows naturally.

- Gerisi doğal olarak izler.
- Gerisi kendiliğinden gelir.

I'm trying to rest.

Ben dinlenmeye çalışıyorum.

Tom deserves his rest.

Tom dinlenmeyi hak ediyor.

The rest is gravy.

- Kısa günün kârı.
- Bu da mükafatı.

Tom did the rest.

Gerisini Tom yaptı.

I need some rest.

Biraz dinlenmeye ihtiyacım var.

I need a rest.

Dinlenmeye ihtiyacım var.

Have a good rest!

İyi dinlenmeler!

Don't you ever rest?

- Sen hiç dinlenmez misin?
- Sen dinlenmek nedir bilmez misin?