Translation of "Relax" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Relax" in a sentence and their turkish translations:

- Relax!
- Relax.

Rahatla!

Relax.

Boşver

Please relax.

Lütfen gevşeyin.

Hey, relax.

Hey, rahatla.

Just relax.

Rahatınıza bakın.

Let's relax.

Dinlenelim.

- I've got to relax.
- I should relax.

Rahatlamalıyım.

Let's just relax.

Sadece rahatlayalım.

Relax, will you?

Rahatla, olur mu?

Let them relax.

Onlar dinlensin.

Let Tom relax.

- Tom'un rahatlamasına izin ver.
- Bırak Tom rahatlasın.

Tom should relax.

Tom gevşemeli.

Now just relax.

Şimdi sadece rahatla.

Relax a moment.

Biraz rahatla.

Try to relax.

Rahatlamaya çalış.

Would you relax?

Rahatlar mısın?

You can relax.

Rahatlayabilirsin.

You could relax.

Rahatlayabilirsin.

You just relax.

Sadece rahatla.

You must relax.

Gevşemelisin.

You should relax.

Gevşemelisin.

Let him relax.

O dinlensin.

I should relax.

Sakinleşmem gerekir.

I can't relax.

Rahatlayamıyorum.

Sami can relax.

Sami rahatlayabilir.

- You'd better relax a bit.
- You should relax a little.
- You should relax a bit.

Biraz sakinleşmelisin.

- You'd better relax a bit.
- You should relax a bit.

- Biraz sakinleşmelisin.
- Biraz gevşemelisin.

- You'd better relax a bit.
- You should relax a little.

Biraz gevşemelisiniz.

- You must relax.
- You should relax.
- You should loosen up.

Gevşemelisin.

Tom needs to relax.

Tom'un dinlenmesi gerekir.

Let's relax a little.

Biraz dinlenelim.

Would you relax, please?

Lütfen dinlenir misin?

Just sit and relax.

Sadece otur ve dinlen.

Just try to relax.

Sadece dinlenmeye çalış.

Relax, you're doing fine.

Rahatla, iyi gidiyorsun.

Just relax a minute.

Sadece bir dakika dinlen.

Just relax a moment.

Sadece bir süre dinlen.

I drink to relax.

Rahatlamak için içerim.

I'm starting to relax.

Dinlenmeye başlıyorum.

Would you relax, man?

Sakin olur musun, arkadaş?

To relax, breathe slowly.

Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.

- Let it go!
- Relax!

Rahatla.

I need to relax.

Benim dinlenmem gerekiyor.

How do you relax?

Nasıl rahatlarsın?

Go home and relax.

Eve git ve dinlen.

Everyone needs to relax.

Herkesin dinlenmesi gerekiyor.

Relax and slow down.

Rahatla ve yavaşla.

On Sundays I relax.

Pazar günleri dinlenirim.

Tom began to relax.

Tom rahatlamaya başladı.

Relax for a second.

Bir saniye sakinleş.

Relax for a minute.

Bir dakika dinlen.

Tell Tom to relax.

Tom'a rahatlamasını söyle.

Relax for a while.

Bir süre dinlen.

Tom wants to relax.

Tom dinlenmek istiyor.

Tell them to relax.

Onlara dinlenmelerini söyle.

Tell him to relax.

Ona dinlenmesini söyle.

Tell her to relax.

Ona dinlenmesini söyle.

We're supposed to relax.

Dinlenmemiz gerekiyor.

You need to relax.

Dinlenmelisin.

Relax. We're on vacation.

Rahatlayın. Biz tatildeyiz.

Tom certainly can relax.

Tom kesinlikle rahatlayabilir.

I'm going to relax.

Dinleneceğim.

I want to relax.

Rahatlamak istiyorum.

Tom wanted to relax.

Tom dinlenmek istiyordu.

Just relax. Be yourself.

Sadece rahatla. Kendin ol.

Relax your entire body.

Tüm vücudunu gevşet.

- You need to try to relax.
- You should try to relax.

Dinlenmeye çalışmalısın.

They are not riding, relax

ata binmiyorlar rahat olun

I want you to relax.

- Sakinleşmeni istiyorum.
- Sakinleşmenizi istiyorum.

Just sit down and relax.

Sadece otur ve rahatla.

We've just got to relax.

Sadece dinlenmek zorundayız.

We came here to relax.

Biz dinlenmek için buraya geldik.

You just need to relax.

Sadece dinlenmen gerekiyor.

You should both just relax.

İkiniz de sadece dinlenmelisiniz.

She needs time to relax.

Onun dinlenmek için zamana ihtiyacı var.

It takes time to relax.

Dinlenmek zaman alır.

Don't tell me to relax.

Bana gevşememi söyleme.

Tom is starting to relax.

Tom dinlenmeye başlıyor.

Just relax and quit worrying.

- Sadece sakinleş ve endişelenmekten vazgeç.
- Sadece sakinleşin ve endişelenmekten vazgeçin.

Give me time to relax.

Bana dinlenmek için zaman verin.

Relax. He's just teasing you.

Gevşe. O sadece seninle alay ediyor.

Relax. You're all tensed up.

Rahatlayın. Hepiniz gerginsiniz.

I've learned how to relax.

Nasıl dinleneceğimi öğrendim.

It's now time to relax.

Şimdi dinlenme zamanı.

We just needed to relax.

Sadece rahatlamaya ihtiyacımız vardı.

You should relax a bit.

Biraz sakinleşmelisin.

Stay right here and relax.

Burada kal ve dinlen.

He needs time to relax.

Sakinleşmek için zamana ihtiyacı var.

I told Tom to relax.

Tom'a dinlenmesini söyledim.

Some people relax by reading.

Bazı insanlar okuyarak dinlenirler.

Relax, Tom. We're on vacation.

Rahatla, Tom. Biz tatildeyiz.

Just relax and have fun.

Sadece rahatla ve eğlen.

Sit back, relax and enjoy.

Arkanıza yaslanın, rahatlayın ve zevk alın.

Now we can all relax.

Şimdi hepimiz dinlenebiliriz.

I just need to relax.

- Sadece rahatlamam lazım.
- Sadece rahatlamam gerek.