Examples of using "Resource" in a sentence and their turkish translations:
Belli bir kaynak;
kaynağı daha verimli kullanmayı mümkün kılması.
Hidroelektrik yenilenebilir bir kaynaktır.
Bu harika bir kaynaktır.
Su önemli bir doğal kaynaktır.
Gaz önemli bir doğal kaynaktır.
Aşk sonlu bir kaynak değildir.
o kaynağı idare eden belli bir topluluk
Öğrencilerimiz, en değerli kaynağımız
Bir kütüphane kitaplar için en iyi kaynaktır.
Finansal kaynağı düşük olan okullar kalitesiz araç gereçle eğitim veriyor,
bu ülkelerin %85'inin geliri bu kaynağa bağlı.
Araştırmam için İnternet'i bir kaynak olarak kullanıyorum.
Hidroelektrik yenilenebilir bir kaynaktır ama petrol, kömür ve doğal gaz değil.
Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
Eğer Türkçeyi anadili olarak konuşanlar kendi dillerinde yeni, doğal cümleler ekleseler ya da Türkçe olmayan, kendilerinin tamamen anladıkları cümleleri Türkçeye çevirseler, Tatoeba herkes için daha iyi bile bir kaynak olur, mesela İngilizceyi Türkçeyle öğrenenler ya da Türkçeyi İngilizceyle öğrenenler için.