Examples of using "Rami" in a sentence and their turkish translations:
Fadıl, Dania'yı Rami'yle tanıştırdı.
Fadıl, Leyla'yı Rami'yle tanıştırdı.
- Fadıl, Rami'nin orada yaşamasına izin verdi.
- Fadıl, Rami'nin orada oturmasına izin verdi.
Fadil ve Rami arasında bir mücadele başladı.
Fadıl ve Leyla, Rami'yi öldürmek için komplo kurdular.
Fadıl karısının önünde Rami'yi vurdu.
Sami, Ferit'in en yakın arkadaşı Rami tarafından öldürüldü.
Fadıl, Leyla'ya silahını Rami'ye tutmasını söyledi.
Fadil Rami'yi bir kez sırtından vurmayı başardı.
Fadıl o sırada Rami'den daha tecrübeliydi.
Fadil, Rami adında bir uyuşturucu satıcısı tanıyordu.
Fadıl, Leyla ve Rami'nin hepsi babalarıyla birlikte Kahire'de yaşıyorlar.
Fadıl, Rami'yi vurduktan sonra inanılmaz biçimde sakin ve kendindeydi.
Fadıl ve Leyla, Rami Hasan'ı öldürmek için ayrı ayrı yargılanıyorlardı.