Examples of using "Struggle" in a sentence and their turkish translations:
Mücadele etme.
Tom mücadele etmedi.
Bu kadın mücadelesinin
O bir mücadeleydi.
ve mücadele ettik.
Ama tercüme edemiyorum.
Bizim gözlerimiz görmekte zorluk çeker.
Mücadelemiz devam edecek,
Bu çetin bir mücadeleydi.
Bu son mücadeledir.
Hiçbir şeye mücadele olmadan ulaşılmaz.
Tom böyle mücadele etmez.
Mücadele etmek zorunda değilsin.
Her gün bir mücadeledir.
Hep mücadele etmek zorundaydık.
Mücadeleden zaferle çıktı.
Bir savaş işareti yok.
Tom'un yaşamı bir mücadeleydi.
Bazen İngilizce konuşmaya çabalıyorum.
Tom dövüşmüyordu.
Kelime öğrenmek hiç bitmeyen bir mücadeledir.
Bunu konuşmakta hâlâ zorlanıyoruz.
Fadil ve Rami arasında bir mücadele başladı.
İşte bu yüzden "Mücadelenize güvenin" diyorum.
Her nesil bu özgürlük mücadelesi için çağrılacak.
Bizim gibi bu olayları her gün yaşamayan
Mücadelem fırtınadan kaçmak değil.
Zorluklarla karşılaşmadıkları sürece öğrenemezlerdi.
bu mücadele sonunda ise işçiler kazandı
ve Amerikalıların %47'si mutlu kalabilmek için mücadele ediyor.
Yalnız olmak kendinle iç mücadeleyi gerektirir.
altı aylık bebekler.
Bu mücadele ve uzman desteği kombinasyonunu
Bu yüzden cankurtaran beni ne görebilmiş ne de duyabilmişti.
hayat çok zordu, her geçen gün zorlaşan bir mücadeleydi.
Bu savaş, bir yaşam ya da ölüm mücadelesi gibi görünüyordu.
Onun cesur mücadelesinin hikayesi bizi derinden etkiledi.
Mücadele olmadan ondan vazgeçemez.
opiyat bağımlılığı ile mücadele eden kadınlar için bir ev.
Bu sefer aynı mücadeleyi çalınmasında gösteriyor
bu yüzden sonrasında kendileri ebeveyn olmada zorlanıyorlar.
Cesaretsiz mutluluk veya mücadelesiz erdem yoktur.
Neden her zaman bu tür sorunlarla mücadele etmek gerekiyor?
Baba ve oğul arasındaki mücadele uzun bir süre sürdü.
Toparlarsam, mücadelenize güvenin,
Birçok çalışan anne, ev ve iş hayatlarını dengede tutmaya çabalıyor.
Çocukken okuma konusunda sorun yaşamıştım.
Ama çocukken okumada sorun yaşardım.
Mücadeleyi beyaz olmayan insanların kazanmasını yürekten istiyordum.
Eğer günümüzün mücadelesi hakkında bir hikâye anlatmak istesem
O eserlerin Türkiye'ye getirilmesinde büyük mücadele veren Uşak Müze Müdürü
Macarlar ve Efrasitler,
Zalim hükümdarın zulmüne rağmen, kahraman cesurca mücadeleye devam etti.
Mücadelem; yapabildiğimin en iyisiyle onun merkezini bulmak.
Doyuracak üç büyük boğaz olduğundan anne, aileye yemek bulmakta güçlük çekecektir.
Birliklerinin yaşamak için mücadele edeceğini bilmek bu fakir bölgedeki topraklardan
Paleolitik olarak bilinen dönem sırasında, insan hayatta kalmak için mücadele etmek zorundaydı.
Ayrıca bizim devletimiz koronayla aylarca mücadele edebilecek kadar güçlü değil
Evi terk ettiğinden beri hayat onun için daimi bir mücadele haline geldi.
Birçok öğrenci matematik ve fen bilgisiyle mücadele ederler.
Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular.
İleride olabilecekler üzerine çok konuşmak, giriştiğimiz gerçek ve maddesel savaşa boş kuruntular niteliği verebilirdi.
Kaderle kavga etmeyelim. En iyisi bırakalım da bizi saçımızdan tutup yukarı ya da aşağı, ne tarafa savuracaksa savursun.