Translation of "Rail" in Turkish

Hold on to the rail.

Korkuluğa tutun.

The town is accessible by rail.

Şehre demir yolu ile erişilebilir.

He was leaning against the rail.

O, demir yoluna yaslanıyordu.

Tom was leaning against the rail.

Tom raya yaslanıyordu.

He tried to grasp the rail.

O, demiryolunu kavramaya çalıştı.

Tom tied the horses to the rail.

Mary atları parmaklığa bağladı.

The car crashed into the guard-rail and rolled down the hill.

Araba korkuluğa çarptı ve tepeden aşağıya yuvarlandı.

The cost of the air fare is higher than of the rail fare.

Uçak bileti ücretinin tutarı tren bileti ücretinden daha yüksek.

A rail is a piece of metal or wood which is long and thin. For example, a train runs on rails, which is why we call it a railway train.

Ray, metal ya da tahtadan yapılmış ince ve uzun bir şeydir. Örneğin, trenler ray üzerinde gider, bu yüzden ona demir yolu treni diyoruz.