Examples of using "Rolled" in a sentence and their turkish translations:
Gözlerini çevirdi.
Tom pencereyi açtı.
Tom penceresini açtı.
Tom inanmadığını gözleriyle ifade etti.
- Gözlerini döndürdü.
- Gözlerini çevirdi.
Tom zarı yuvarladı.
Zarları yuvarladım.
Tom hamuru yuvarladı.
Tom yatakta yuvarlandı.
O, yataktan yuvarlandı.
Göz yaşları onun yanaklarından aşağı yuvarlandı.
- Tom kollarını sıvadı.
- Tom kolları sıvadı.
Tom pencereyi kapadı.
Tom kolunu sıvadı.
Tom her iki pencereyi açtı.
O, kollarını sıvadı.
O penceresini indirdi.
Biz kilimi sardık.
Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüyordu.
Ben baklava açtım.
Yataktan yuvarlandım.
Tom pencereyi indirdi.
Her iki camı da açtım.
Sami penceresini indirdi.
Kollarını sıvayarak, borca batarak çok çalıştılar.
Çocuklar tepeden aşağıya yuvarlandılar.
Kaya yamaçtan aşağıya yuvarlandı.
Top, yolun karşısına yuvarlandı.
O, uykusunda bir o yana bir bu yana döndü.
Tom araba penceresini açtı.
Tom penceresini kapattı.
Gözyaşları, onun yumuşak yanaklarından aşağıya süzüldü.
Gömleğinin kollarını sıvadı.
O gömlek kollarını sıvadı.
- Tom uykusunda takla attı.
- Tom uykusunda yuvarlandı.
Masanın altına madeni para yuvarlandı.
Kaya tepeden aşağı yuvarlandı.
Çimde yuvarlandılar.
Seccadesini topladı.
Dün gece yataktan yuvarlandım.
Kirpi korkudan tortop oldu.
Biraz kurabiye yapmak için hamur açtı.
Top yerde bana doğru yuvarlandı.
Tom ve Mary çimde yuvarlandı.
Tom kollarını sıvadı ve çalışmaya başladı.
İğrenç bir yara izini açığa çıkarmak için kolunu sıvadı.
Az önce yataktan kalkmışsın gibi görünüyorsun.
Tom, paçaları ıslanmasın diye onları sıvadı.
Arabanı devirdiğin gece çok fazla içiyordun.
Tom ipi sardı ve onu cebine koydu.
Tom bulaşıkları yıkamadan önce kollarını sıvadı.
İpi sarıp cebine koydu.
Mareşal, ölmekte olan atı onun üzerinden geçtiğinde yaralandı,
Araba korkuluğa çarptı ve tepeden aşağıya yuvarlandı.
Tom posteri sardı ve karton bir tüpün içine koydu.
Tom pantolonunu sıvadı ve ayak parmaklarını suya daldırdı.
Tom ayakkabılarını ve çoraplarını çıkardı ve pantolon paçalarını sıvadı.
Tom pantolonunun paçalarını sıvadı böylece insanlar onun parlak kırmızı çoraplarını görebildi.
Tom 6:30'da yataktan kalktı, mutfağa gitti ve tost makinesine iki dilim ekmek koydu.