Examples of using "Leaning" in a sentence and their turkish translations:
O bir baston üzerine yaslanıyor.
O, demir yoluna yaslanıyordu.
Çite yaslanarak duruyordu.
Tom bir bastona dayanıyordu.
Tom duvara dayanıyordu.
Tom raya yaslanıyordu.
Tom çitin üzerine eğiliyordu.
Kutu bir tarafa doğru eğik.
Arabana dayanan şu adam kim?
Tom kilise duvarına yaslanıyordu.
Tom duvara dayanıyordu.
Bu ev bir tarafa doğru eğiliyor.
Kapıya dayanan adam kimdir?
bir ortak bulma hevesinden, haftalık 60 saatlik mesailerden
Garaj duvarına dayanan bir merdiven var.
Tom sandalyenin arkasına dayanıyordu.
Tom kapının yanındaki duvara dayanıyordu.
Pisa'nın eğilen kulesi kiliseden daha yüksektir.
Gerçekten Pisa kulesini görmek istiyorum.
Ticaret ortakları, ticaret politikasını açıklığa kavuşturmak için Japonya'ya dayanıyor.
Orada duvara yaslanmış oğlan benim ağabeyimdir.
Mary her zaman sol eğilimli olmuştur, ama o Sol Parti için mecliste bir koltuğa sahip olduğundan beri, o, radikal kapitalizm eleştirisi ile bir medya yıldızı oldu.