Translation of "Punish" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Punish" in a sentence and their turkish translations:

Please punish him.

Lütfen onu cezalandırın.

Don't punish the children.

Çocukları cezalandırma!

The gods punish cowardice.

Tanrılar korkaklığı cezalandırır.

The gods punish sinners.

Tanrılar günahkarları cezalandırır.

We will punish them.

Biz onları cezalandırırız.

We must punish him severely.

Onu ağır bir biçimde cezalandırmalıyız.

Tom wanted to punish me.

Tom beni cezalandırmak istedi.

They'll want to punish him.

Onlar onu cezalandırmak isteyecek.

They wanted to punish me.

Onlar beni cezalandırmak istedi.

Don't punish Tom for that.

Onun için Tom'u cezalandırma.

Maybe you should punish me.

Belki beni cezalandırman gerekir.

We must punish Tom severely.

Tom'u şiddetle cezalandırmak zorundayız.

Parents punish their children for misbehavior.

Anne babalar, yaramazlık yaptıkları için çocuklarını cezalandırıyorlar.

They will punish all of us.

Hepimizi cezalandıracaklar.

Do not punish those without crime.

Suç olmadan ceza verme.

Punish the wicked and save the weak.

Kötüleri cezalandır ve zayıfları koru.

Why would we want to punish you?

- Neden seni cezalandırmak isteyelim?
- Neden sizi cezalandırmak isteyelim?

They urged him to punish the rebels.

İsyancıları cezalandırmak için ona ısrar etti.

She wished to punish only those responsible.

O sadece sorumluları cezalandırmak istedi.

Why do you think we punish you?

Neden seni cezalandırdığımızı düşünüyorsun?

What's the best way to punish a dog?

Bir köpeği cezalandırmanın en iyi yolu nedir?

Lincoln did not want to punish the south.

Lincoln güneyi cezalandırmak istemedi.

Sami was just looking for someone to punish.

Sami sadece cezalandıracak birini arıyordu.

Some parents don't punish their children when they lie.

Bazı anne babalar, çocuklarını yalan söylediklerinde cezalandırmazlar.

They demanded a treaty that would punish Germany severely.

Onlar Almanya'yı sert bir biçimde cezalandıracak bir antlaşma talep ettiler.

In the name of the moon, we'll punish you!

Ay adına, seni cezalandıracağız.

How do you punish your children when they misbehave?

Yaramazlık ettiklerinde çocuklarını nasıl cezalandırıyorsun?

Basically knowing that America was not going to punish him.

ve aslında biliyorduk ki Amerika onu cezalandırmayacaktı.

Do not punish the girl severely; go easy on her.

Kızı ağır biçimde cezalandırma; onun huyuna git.

Parents and adults punish children when they tell a lie.

Anne babalar ve yetişkinler çocukları yalan söyledikleri zaman cezalandırırlar.

Tom's parents have decided to punish Tom for doing that.

Tom'un ebeveynleri onu yaptığı için Tom'u cezalandırmaya karar verdiler.

In Singapore, one way to punish criminals is to whip them.

Singapur'da suçluları cezalandırmanın bir yolu da onları kırbaçlamaktır.

The way they plan to punish Tom seems kind of severe.

Onların Tom'u cezalandırmak için planlama şekli biraz ciddi görünüyor.

Do you think parents should punish their children when they lie?

Ebeveynlerin çocuklarını yalan söylediklerinde cezalandırmaları gerektiğini düşünüyor musun?

Don't punish him for breaking the window. He is not to blame.

Camı kırdığı için onu cezalandırmayın. O suçlanmayacak.

In Singapore, one way to punish a criminal is to whip him or her.

Singapur'da bir suçluyu cezalandırmanın bir yolu onu ya da onu kırbaçlamaktır.

The goal was to find dirty money and punish its owners when they went to change it for

Amaç, kara paraları bulmak ve sahiplerini yeni düzenlenmiş

Until 1986, in the schools of England, it was legal to punish children with belts, sticks, and clubs.

1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı.