Examples of using "Printed" in a sentence and their turkish translations:
Gazete ilanı bastı.
Bildirim kötü biçimde basıldı.
100 sayfa bastım.
- Tom sayfayı yazdırdı.
- Tom sayfanın çıktısını aldı.
Yeni basılmış kitaplar güzel kokuyor.
Bu kitap İngiltere'de basıldı.
Bu evraklar geri dönüştürülmüş kağıda bastırıldı.
Bu kitap, gelecek yıl basılacak.
Bazı fotoğraflar siyah-beyaz basıldı.
Bir gazete operasyon hakkında bir hikaye yazdı.
Dan internetten binlerce sayfa makale yazdırdı.
Sami kimliğini bastırtmak için ofise gitti.
- O acele ile basıldığı için, kitabın bir sürü baskı hataları var.
- Alelacele basıldığı için kitapta birçok baskı hatası var.
Bu el kitabı yalnızca elektronik olarak mevcuttur. Basılı bir versiyonu yoktur.
Yeni Antlaşma 1767'de İskoç Galcesi olarak basıldı.
Bu ders kitabının, aceleyle basıldığı için, bir sürü hatası var.
İlacı bastığımızda, biraz eğlenceli ayrıntı ekleyebiliriz.
Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.
Ben el yazılı senaryoyu okuyamam, bu nedenle bunu kitap harfleriyle yazar mısınız?
Tom'un pijamalarına basılmış sevimli küçük kırmızı bir sincap resmi var.
Gazetecilik, birilerinin yazılmasını istemediği şeyleri yazmaktır. Gerisi halkla ilişkilerdir.
Mevcut anlaşmanın iki kopyası basıldı ve iki taraf tarafından imzalanacak.
Keşke fikirlerim ağzımdan fiş basılır gibi çıksa.