Translation of "Possibilities" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Possibilities" in a sentence and their turkish translations:

Dominated our economic possibilities.

olanaklarımızı belirliyordu.

Think of the possibilities.

Olasılıkları düşün.

There are two possibilities.

İki olasılık var.

I'm considering all possibilities.

Bütün olasılıkları düşünüyorum.

Let's explore the possibilities.

Olanakları inceleyelim.

What are the possibilities?

Olasılıklar nedir?

The possibilities were endless.

Olasılıklar sonsuzdu.

The possibilities are exciting.

Olasılıklar heyecan verici.

The possibilities are infinite.

- Olasılıklar sonsuzdur.
- Olanaklar sonsuzdur.

We discussed many possibilities.

Biz birçok olasılıkları tartıştık.

We have three possibilities.

Üç olasılığımız var.

The possibilities are endless.

İmkanlar sonsuzdur.

Below are several possibilities.

Aşağıda birkaç olasılık var.

There are still possibilities.

- Hâlâ imkânlar var.
- Hâlâ olasılıklar var.

The possibilities are immense.

- İmkânlar çok fazladır.
- Olasılıklar çok fazladır.

There are infinite possibilities.

- Sonsuz olanaklar vardır.
- Sonsuz olasılıklar vardır.

Tom is considering several possibilities.

Tom farklı olasılıkları düşünüyor.

Are there any other possibilities?

Başka ihtimaller var mı?

We're excited about the possibilities.

Biz olasılıklar hakkında heyecanlıyız.

This movie explores the possibilities.

Bu film olanaklarını araştırıyor.

We talked about many possibilities.

Biz birçok olasılıklar hakkında konuştuk.

I've already checked those possibilities.

Bu olasılıkları zaten kontrol ettim.

There are only two possibilities.

Yalnızca iki olasılık var.

We're looking at those possibilities.

Biz bu olasılıklara bakıyoruz.

Tom examined all the possibilities.

Tom tüm olasılıkları inceledi.

Police thought of all possibilities.

Polis tüm olasılıkları düşündü.

All possibilities of how the votes

Oyların nasıl verilebileceğine dair tüm olasılıklar

We should brainstorm all the possibilities.

Tüm olasılıkları beyin fırtınası yapmalıyız.

I've considered all of those possibilities.

- Tüm bu olasılıkları hesaba kattım.
- Tüm bu olasılıkları düşündüm.

We've already eliminated half the possibilities.

Biz zaten olasılıkların yarısını saf dışı bıraktık.

Your future is full of possibilities.

Geleceğin olasılıklarla dolu.

I see a world of possibilities.

Bir ihtimaller dünyası görüyorum.

Life offers us millions of possibilities.

Binlerce olasılık bizi yeni bir hayata davet ediyor.

Tom is excited about the possibilities.

Tom olasılıklar hakkında heyecanlı.

Sami thought of all the possibilities.

- Sami tüm olasılıklar üzerinde düşündü.
- Sami bütün olasılıklar hakkında düşündü.

I'm just trying to consider all possibilities.

Ben yalnızca bütün olasılıkları dikkate almaya çalışıyorum.

I have to think about the possibilities.

Olasılıklar hakkında düşünmek zorundayız.

To the possibilities of new love, new loss.

yeni aşk ve yeni kayıp olasılıklarına.

We have a lot of possibilities for discovery,

Bir sürü keşif şansımız var,

I've narrowed it down to three different possibilities.

Onu üç farklı olasılığa sınırladım.

Modern science has turned many impossibilities into possibilities.

Modern bilim birçok olanaksızlıkları olanaklı hale dönüştürmüştür.

Which is the field of infinite possibilities, infinite creativity,

sonsuz ihtimalin, sonsuz yaratıcılığın alanına,

Is that they allow us to test these possibilities.

bu olasılıkları test etmemize olanak sağlıyorlar

I've narrowed the list of possibilities down to three.

Seçenekler listesini üçle sınırlandırdım.

There are many possibilities for improvement of that dictionary.

O sözlüğün geliştirilmesi için birçok olanak vardır.

And all the possibilities were made so that there was no disrespect to the Christian religion.

ve Hristiyanlık dinine bir saygısızlık olmasın diye elden gelen bütün imkanlar yapılmıştı