Examples of using "Paintings" in a sentence and their turkish translations:
Tabloya dokunmayın!
Resimlerin güzel.
Bu tablolar güzel.
Bunlar kimin tabloları?
Tablolar nerede?
Bu resimler paha biçilemez.
Bu tabloların boyutları farklı.
O çok değerli tablolara sahip.
Tablolara dokunamazsın.
Gerçekten tablolarını seviyorum.
O güzel suluboya resim yapıyor.
Tom'un birçok değerli resimleri var.
İnsanlar onun tablolarını beğenmek için geldiler.
Tablolara dokunmamalısın.
Picasso'nun resimleri bana garip görünüyor.
Dükkânda birçok resim asılıdır.
Birçok tablolar sanat müzelerine asıldı.
Her tür tabloyu severim.
Bu resimler seni cezbediyor mu?
Tabloları bana garip gibi geliyor..
Giriş, japon resimleriyle dekore edilmiş.
O resimlerden iyi anlar.
Bu tablolardan hiçbirini sevmiyorum.
Tom birkaç çok değerli tablolara sahip.
Onun çok sayıda değerli tabloları var.
Resimler çok iyi durumdaydı.
Hayır, Tom, resimlere dokunamazsın!
Tom müzeye üç tablo bağışladı.
Duvarda birçok resim vardır.
Tablolara baktığınızı fark ettim.
Tom'un resimlerini görmek istemiyor musun?
Tom'un resimleri beni hiç etkilemedi.
Tom'a resimlerimi göstermek istedim.
Tablolar, doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.
Resimlerini Japonya'da sergilemeyi düşünüyor.
O, tablolarını satarak geçimini sağlıyor.
Artık hiç kimse Tom'un fotoğraflarıyla ilgileniyor gibi görünmüyor.
Benim oğlum tablolar yapan bir ressam.
Sen hiç Tom'un resimlerinden birini gördün mü?
Tom modern tablolardan oluşan güzel bir koleksiyona sahip.
Odadaki bütün tablolar çarpık asılmış.
Tom'un resimlerinden birini almak istedim.
Duvarımda asılı birkaç tablom var.
Fadıl tüm tablolarını aldı ve onları yaktı.
Tom'un resimlerinin hangisinden bahsediyorsun?
Tom, Mary'nin resimlerinden hiçbirini almayacağını söyledi.
Tom tablolarından herhangi birini satmak istemiyordu.
Çünkü romanlar tablolar gibidir, uygulama yapman gerekir.
Orangerie Müzesi, Monet'nin bazı muhteşem tablolarına sahiptir.
Benim resimlerden bazılarını görmek ister misin?
Ofis için resim satın almak biraz saçma değil mi?
Sen resimlerinin hiçbirini satmadın, değil mi?
Bu benim tablolarımdan birinin resmi.
Tom resimlerinden birini almakla ilgileniyor.
Tom'un resimlerinin hiçbirini satması gerekmiyordu.
Tom resimlerinin hiçbirini satmak zorunda değildi.
Tom, Mary'nin tablolarından birini almak istediğini söyledi.
Resimleri üzerinde çalışırken onu her zaman ıslık çalarken buluyorum.
Altamira Mağarası muhteşem Paleolitik resimleriyle ünlüdür.
Tom benim resimlerden birini satın almak istediğini söylüyor.
Geçen hafta aldığım tabloları çerçeveledin mi?
Ölümünden sonra tabloları müzede sergilendi.
Bu resim koleksiyonu Hollandalı ustaların resimlerince zengindir.
Tom Mary'nin duvarında asılı resimlere bakmaktan hoşlandı.
Tom'un tablolarından kaç tanesini onun için sattın?
Tom'un tablolarından bazılarını görmeyi sevebileceğini düşünüyordum.
Sence Tom bana resimlerinden birini satar mı?
O şimdiye kadar gördüğüm en güzel tablolardan biridir.
Bu zamana kadar gördüğüm en güzel resimlerden biri.
Tom'un resimlerinden herhangi birini satın almakla ilgileneceğimi sanmıyorum.
Hatta aileler de resimlerdeki renk eksikliklerine bakarak
Onlar birçok ünlü eski tabloyu galeride sergileyecek.
Paris'teki Picasso Müzesinde harika tablolar ve resimler var.
Onun tablolarından biri, açık artırmada bir milyon dolardan daha fazla getirdi.
Tom Mary'ye onun tablolarından birini almakla ilgilendiğini söyledi.
O şimdiye kadar gördüğüm en iğrenç resimlerinden biridir.
O şimdiye kadar gördüğüm en güzel resimlerden biridir.
Tom'a onun resimlerinden birini almakla ilgilendiğimi söyledim.
Hayatımda gördüğüm en güzel resimlerden biri.