Translation of "Ontario" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Ontario" in a sentence and their turkish translations:

This river runs into Lake Ontario.

Bu nehir Ontario Gölüne akar.

Sami joined a Baptist church in Ontario.

Sami, Ontario'daki bir Baptist kilisesine katıldı.

Sami went to Ontario to live with his gay lover.

Sami, eşcinsel sevgilisi ile yaşamak için Ontario'ya gitti.

Sami took his children to a lake house in Ontario.

Sami çocuklarını Ontario'daki bir göl evine götürdü.

Sami was born in Egypt and grew up in Toronto, Ontario.

Sami Mısır'da doğdu ve Toronto, Ontario'da büyüdü.

Sami's Arabic accent disappeared. In fact, he was just pretending to be an Arab immigrant. He was born and raised in Ontario, Canada.

Sami'nin Arapça aksanı kayboldu. Aslında o sadece Arap göçmeniymiş gibi davranıyordu. Kanadaki Ontario'da doğdu ve büyüdü.

In the late 1950's, my mother wanted to buy a bottle of rum, and the clerk at the Ontario liquor store asked her, whether she had a note from her husband.

1950'lerin sonlarında annem bir şişe rom almak istemiş, ve Ontario tekel bayiindeki görevli ona kocasının yazılı izninin olup olmadığını sormuş.

In 1980 the Ontario Censor Board banned the film "The Tin Drum," adapted from the Günter Grass novel, but the media found this silly, and so the Canadian Broadcasting Corporation (CBC) showed the offending scene that night from coast to coast on the national news.

Ontario Sansür Kurulu 1980'de Günter Grass'tan uyarlanmış "Teneke Trampet" filmini yasakladı ama medya bu yasağı saçma buldu ve hatta Canadian Broadcasting Corporation (CBC) sorun yaratan görüntüleri o gece ülke çapında ulusal haberlerde gösterdi.