Examples of using "Occupied" in a sentence and their turkish translations:
Bu meşgul.
Tom meşgul.
Onlar zaten meşgul.
Ayı meşgulken...
işgal altındaki İspanya'nın en güvenli ve en iyi yönetilen bölgesi yaptı.
Matematik onun zihnini işgal etti.
O zaten meşgul.
Bu beni meşgul tuttu.
Şu anda meşgulüm.
Şu anda ev meşgul değildir.
Bu bölge ağzına kadar dolu!
- Banyo şimdi meşgul.
- Banyo şu an dolu.
Düşman, kaleyi işgal etti.
Tüm koltuklar dolu.
Odaların hepsi doluydu.
Şu anda meşgulüm.
Tüm apartmanlar doludur.
Askerler binayı işgal etti.
Deneme kabini dolu.
Birliklerimiz şehri ele geçirdi.
Tom'u meşgul etmeye çalış.
Bu koltuğun meşgul olmadığını umuyorum.
Onu meşgul tutun.
Park bankları hepsi meşguldü.
Silâhlı kuvvetler tüm bölgeyi işgâl etti.
Köylüler özellikle balıkçılık ile meşguldürler.
Bu koltuğun meşgul olmadığını umuyorum.
Çok geçmeden kent askerler tarafından işgal edildi.
Ordumuz bu bölgeyi savaş olmadan işgal etti.
Çocuklar geniş ve ferah sınıf işgal etti.
Tom'u meşgul tutacağını düşündüm.
Kokulu dışkıların bir mesajı var. "Bu dallar sahipli."
Kule tepede önemli bir yer işgal etti.
Yanlış anlama, ama kafam gerçekten çok dolu.
Ev işleri ile meşgul oldu.
Soult daha sonra güneye yürüdü ve kendisini Portekiz kralı olarak taçlandırmayı
Guillaume le Conquérant 1066 yılında İngiltere'yi fethetti.
Pakistan'da Azad Keşmir denilen bölgeye Hindistan'da Pakistan-Occupied Kashmir denir.
Filistinlilerin işgal altındaki topraklarda içtiği suyun kalitesi nedir?
Düşman ele geçirdiği bölgede kukla bir garnizon devlet kurmaya çalışıyor.
Bu Birleşmiş Milletler kararı İsrail'in silahlı güçlerinin son çatışmalarda işgal edilen bölgelerden çekilmesini istemektedir.
O, ev işiyle meşguldü.
Şimdi bile, soğuk savaştan yıllar sonra, Almanlar ve Ruslar arasında özellikle Sovyetler Birliği tarafından işgal edilen bölgelerde, hala çok öfke var.
Ev işleri ile meşguldü.