Translation of "Barking" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Barking" in a sentence and their turkish translations:

Stop barking!

- Havlamayı kes!
- Havlamayı durdur!

Dogs are barking.

Köpekler havlıyorlar.

It stopped barking.

Havlamayı kesti.

- A dog is barking.
- There's a dog barking there.

Şurada bir köpek havlıyor.

- Barking dogs don't always bite.
- Barking dogs never bite.

Havlayan köpek ısırmaz.

- Tom heard the dog barking.
- Tom heard a dog barking.

Tom köpeğin havladığını duydu.

- Barking dogs seldom bite.
- Dogs that bark don't bite.
- Barking dogs don't bite.
- Barking dogs never bite.

Havlayan köpek ısırmaz.

Barking dogs seldom bite.

Havlayan köpek ısırmaz.

Barking dogs don't bite.

Havlayan köpek ısırmaz.

The dog stopped barking.

Köpek havlamayı durdurdu.

The dog started barking.

Köpek havlamaya başladı.

Barking dogs never bite.

Havlayan köpek ısırmaz.

The dog is barking.

Köpek havlıyor.

The dog was barking.

Köpek havlıyordu.

I don't hear barking.

Havlamayı duymuyorum.

A dog is barking.

Bir köpek havlıyor.

The dogs started barking.

Köpekler havlamaya başladı.

Your dogs are barking.

Köpekleriniz havlıyor.

Sami's dog started barking.

Sami'nin köpeği havlamaya başladı.

The dogs kept barking.

Köpekler havlamaya devam etti.

- A barking dog doesn't bite.
- A barking dog does not bite.

Havlayan köpek ısırmaz.

He heard the dog barking.

Köpeğin havladığını duydu.

We are barking like dogs.

Köpekler gibi havlıyoruz.

I met a barking dog.

Havlayan bir köpeğe rastladım.

There's a dog barking there.

Orada havlayan bir köpek var.

Suddenly, the dog started barking.

Aniden, köpek havlamaya başladı.

A dog is barking now.

Şimdi bir köpek havlıyor.

My dog is always barking.

Benim köpeğim her zaman havlıyor.

Sami heard a dog barking.

Sami bir köpek havlamasını duydu.

My neighbor's dog was barking.

Komşumun köpeği havlıyordu.

Why are the dogs barking?

Köpekler neden havlıyor?

Tom heard a dog barking.

- Tom bir köpek havlaması duydu.
- Tom bir köpeğin havladığını duydu.

- Barking dogs seldom bite.
- Dogs that bark don't bite.
- Barking dogs don't bite.

Havlayan köpek ısırmaz.

I'm not a toothless barking dog.

Ben dişsiz bir havlayan köpek değilim.

The dog kept barking all night.

Köpek bütün gece havlamaya devam etti.

Don't be afraid of barking dogs.

Havlayan köpeklerden korkma.

She is afraid of barking dogs.

O, havlayan köpeklerden korkar.

Tom's dog was barking at Mary.

Tom'un köpeği Mary'ye havlıyordu.

The dog is barking at Tom.

Köpek Tom'a havlıyor.

I am barking like a dog.

Köpek gibi havlıyorum.

The noise set the dog barking.

Gürültü, köpeği havlattı.

His dog is barking at me.

Köpeği bana havlıyor.

Her dog started barking like crazy.

Onun köpeği deli gibi havlamaya başladı.

One of the dogs started barking.

Köpeklerden biri havlamaya başladı.

We can hear the dog barking.

Köpeğin havlamasını duyabiliyoruz.

The dog is barking at you.

Köpek sana havlıyor.

The dog is barking at them.

Köpek onlara havlıyor.

The dog is barking at him.

Köpek ona havlıyor.

The dog is barking at her.

Köpek ona havlıyor.

You're barking up the wrong tree.

Yanılgıya düşüyorsun.

The dogs started barking at Tom.

Köpekler Tom'a havlamaya başladı.

The neighbor's dog is always barking.

Komşunun köpeği her zaman havlıyor.

Sami's dog started barking and growling.

Sami'nin köpeği havlayıp hırlamaya başladı.

- Tom thought he heard a dog barking.
- Tom thought that he heard a dog barking.

Tom bir köpek havlaması duyduğunu düşündü.

- The dog is barking.
- The dog barks.

- Bir köpek havlıyor.
- Köpek havlıyor.

The dog next door is always barking.

Bitişikteki köpek her zaman havlıyor.

- A dog is barking.
- The dog barks.

Bir köpek havlıyor.

The neighbor's dog was barking all night.

Komşunun köpeği bütün gece havlıyordu.

Your dog is still barking at me.

Köpeğin hâlâ bana havlıyor.

Hungry puppies are barking on the street.

Aç köpek yavruları sokakta havlıyor.

I heard our dog barking all night.

Köpeğimizin bütün gece havladığını duydum.

I wonder why the dogs are barking.

Köpeklerin neden havladığını merak ediyorum.

He gave the barking dog a vicious kick.

O, havlayan köpeğe şiddetli bir tekme attı.

The dog next door kept barking all night.

Bitişikteki köpek bütün gece havlamaya devam etti.

I heard a dog barking in the distance.

Uzakta bir köpeğin havladığını duydum.

All of a sudden, a dog began barking.

Birdenbire bir köpek havlamaya başladı.

I hear a dog barking in the woods.

Ormanda bir köpeğin havladığını duydum.

Tom woke up because the dog was barking.

Tom köpeğin havlamasından dolayı uyandı.

She heard a dog barking in the distance.

O, uzakta bir köpek havlaması duydu.

The dog kept barking all through the night.

Köpek bütün gece boyunca havlamayı sürdürdü.

Never try and outrun a wolf! -[exhales] -[barking continues]

Asla bir kurttan hızlı koşmaya çalışmayın!

I could hear the dog barking all night long.

Bütün gece boyunca köpeğin havladığını duyabildim.

Tom woke up when he heard the dog barking.

Tom köpek havlamasını duyunca uyandı.

The dog, seeing me beyond his reach, began barking.

Köpek ona doğru uzandığımı görüp havlamaya başladı.

I gave the dog a bone, stopping its barking.

Köpeğe bir kemik verdim, havlaması durdu.

- My neighbour's dog barks.
- My neighbor's dog is barking.

Komşumun köpeği havlıyor.

- I think Tom has been barking up the wrong tree.
- I think that Tom has been barking up the wrong tree.

Sanırım Tom yanlış kapı çalıyor.

I gave the dog a bone. That stopped its barking.

Köpeğe bir kemik verdim. Havlamasını durdurdu.

The barking dog kept Tom awake most of the night.

Havlayan köpek, gecenin çoğunda Tom'u uyutmadı.

The dog kept barking at his reflection in the mirror.

Köpek aynadaki görüntüsüne havlamaya devam etti.

Between the traffic and the dog's barking, he couldn't sleep.

O, trafik ile köpeğin havlaması arasında uyuyamadı.

I heard my dog barking, so I opened the curtains and looked outside.

Köpeğimin havladığını duydum, bu yüzden perdeleri açtım ve dışarı baktım.

Tom complained to the authorities about the constant barking of his neighbour's dog.

Tom, komşusunun köpeğinin sürekli havlaması konusunda yetkililere şikayette bulundu.

If you’re walking in the park, and you hear a dog barking behind you,

Parkta yürürken arkandan bir köpek havlıyorsa

The dog kept barking at me at the gate and kept me from coming in.

Köpek bana kapıda havlamayı sürdürdü ve içeri girmemi engelledi.

Tom heard his dog barking, so he got out of bed to check things out.

Tom köpeğinin havladığını duydu, bu yüzden işleri kontrol etmek için yataktan çıktı.

In the distance can be heard voices, the slamming of shutters, and the barking of dogs.

Uzakta, sesler, panjurların çarpması ve köpeklerin havlaması duyulabilir.

The police are investigating my brother for the murder, but they're barking up the wrong tree.

Polis cinayet için kardeşimi araştırıyor ama onlar yanılıyorlar.

Her night vision is seven times better than a pig's. They're oblivious to approaching danger. -[dog barking] -[pig snorting]

Gece görüşü domuzunkinden yedi kat daha iyi. Yaklaşmakta olan tehlikeden bihaberler.

But she needs to get moving. -[dogs continue barking] -[elephant trumpeting] Her herd must clear town before early morning traffic returns.

Ama çok oyalanmasa iyi eder. Sürüsü, sabah trafiği başlamadan kasabadan ayrılmalı.

If we let our reasoning power be overshadowed by our emotions, we would be barking up the wrong tree all the time.

Muhakeme gücümüzün hislerimiz tarafından gölgelenmesine izin verirsek her zaman yanlış ağaca havluyor oluruz.