Examples of using "Method" in a sentence and their turkish translations:
O tartışmasız en iyi yöntem.
Bu metot eskimiş.
Bizim yöntemimiz basittir.
Senin yöntemin daha iyi.
Yöntem kötü.
Yöntemimiz işe yarıyor.
O yöntem işe yaramadı.
Bu yöntemin avantajları ve dezavantajları vardır.
O, yeni yöntemi benimsedi.
Biz alternatif bir yöntem benimsedik.
Bu yöntem daha önce işe yaradı.
Bu yöntem her zaman işe yarar.
Bu en iyi yöntemdir.
Ben sistematik bir yöntemi tercih ederim.
Denemeye değer bir yöntem.
peki bizim virüsten korunma yöntemimiz nedir?
yani sarmal bir yöntem kullanıldı
Sizin yöntem benimkinden farklı.
Yeni bir yöntem keşfettiler.
Bu yöntem, yavaş ama emin.
Onların araştırması bir anket yöntemi kullandı.
Tom önerdiği yöntem işe yarayabilir.
Her ustanın kendi metodu vardır.
Sana ASSIMIL yöntemini öneririm.
Bu en iyi bir yöntemdir.
Bu metot kesin çalışacaktır.
Bu kesinlikle en iyi yöntemdir.
Tom defter tutma metodumuzu benimsedi.
O yöntem çok etkili gözükmüyordu.
Tercihen, farklı bir metot kullanırdınız,
şaka bir yana tabi ki de gerçek yöntem
Senin İngilizce öğretme yöntemin saçmadır.
Yönteminizin bir alternatifi var mı?
Yöntem basit ama çok etkiliydi.
Yeni metot ideal olmanın dışında bir şeydi.
Yeni metot epeyce düşünmeye değer.
Yöntem artık zamanın gerisinde.
Balmumu epilasyon yöntemlerinden biridir.
Bu, stresi yatıştırmak için mükemmel bir yöntem.
Yöntem, gerçeği araştırmak için vazgeçilmezdir.
Biz tamamen yeni bir yöntem deniyoruz.
Senin yönteminin daha iyi olduğunu düşünüyor musun?
Bu gelmiş geçmiş en iyi metottur.
Lojban'ı hangi yöntemle öğrendin?
Tom'un önerdiği yöntem daha iyi olabilirdi.
Biz daha verimli bir yöntem bulmalıyız.
Böyle bir metodun modası geçti.
Bilimsel yöntem, ölçülebilir belirsizlikleri açıklar.
Ben bu öğretim yöntemine inanıyorum.
Hangi yöntemin daha iyi olduğunu henüz tartışmadık.
Bu bir çılgınlıksa içinde yöntem vardır.
Ben onun öğretim yönteminin iyi noktaları ve kötü noktaları olduğunu düşünüyorum.
ve ana yöntemi yüzyıllar boyunca sayısız sihirbaz tarafından geliştirilen
demek ki bu yöntemimiz de suya düştü
Ticaret hukukuna şirket hukuku denebilir.
Yönteminizi okulumuzda benimseyeceğiz.
Okulumuz yeni bir öğretim yöntemi benimsemiştir.
Yöntem uygulanmak için fazla pahalıydı.
Benim yöntemim şaşırtıcı derecede basit, ama son derece etkili.
Onun öğretim yöntemi iyi hem de kötüdür.
Bu bir yöntem değil, kışkırtma.
- Bu ders kitabında yeni bir öğretme yöntemi kullanılıyor.
- Bu ders kitabında yeni bir öğretim metodu kullanılıyor.
Onun yöntemi bizimkinden çok daha etkili.
Öğretmenin öğretim yöntemi çok demode.
Bu metodun işe yarayıp yaramayacağı şüpheli.
Hangi doğum kontrol yöntemini tavsiye edersiniz?
Klonlama, organizmaların çoğaltılması için tartışmalı bir yöntemdir.
Onların hepsinden en ucuz olan yöntem budur.
Modern hayvanların anatomilerini ele alıp
Fakat en kötü dez avantajı ise kullandığı yöntemdi
Sigarayı bırakmak için hangi yöntemi kullandın?
Bu metotla eline hiçbir şey geçmeyecek.
Bu sorunu normal yöntemle çözemezsiniz.
Biz her akla uygun yöntemi denedik, ama kesinlikle hiçbir şey işe yaramıyor.
Eski metot sonunda en iyi olduğunu kanıtladı.
Dosyalarını organize etmek için hangi metodu kullanıyorsunuz?
Kanguruların yavrularını taşımak için garip bir yöntemi var.
O araştırma yöntemini değiştirmek için bir öneri teklif ediyor.
Bu metodun avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Bu problemin en iyi çözümü bu.
Kilo almak, kişisel gelişimin en kolay metodudur.
Bu ders kitabında yeni bir öğretim metodu kullanılıyor.
VJ: Bu metodun işe yaradığını nasıl mı biliyoruz?
Ümit ettiğimiz şey, size bu metodu göstererek
bir yöntem var mı sorusunun cevabı ise
Çek birine para ödeme yöntemidir.
Yöntemim şaşırtıcı şekilde basit, ama etkisi büyük.
"Film devamlılığındaki tüm kesintilerin, çözülmelerin, solmaların ve diğer kopmaların
Bu da hareketleri tekrarlarken tercih ettiğim yöntem.
İlk başta ıstakoz avlamak için de yengeç yönteminin aynısını kullandı.
Zengin olmak için kesin bir yöntem, zengin doğmuş olmaktır.
Bu ders kitabının ilkesi iletişimsel yönteme dayanmaktadır.
Bunu yapmayla ilgili yeni yöntemimiz daha hızlı ve daha verimli.
Onlar o okulda yeni bir İngilizce öğretme metodu benimsedi.