Examples of using "Lined" in a sentence and their turkish translations:
Tom sandalyeleri dizdi.
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
İnsanlar mağazanın önünde sıraya girdi.
İnsanlar bilet almak için sıraya girdiler.
Caddeler eski mağazalarla kaplı.
Çocuklar otobüs için sıraya girdiler.
Mutfak soluk sarı çinilerle kaplıydı.
Bütün çocuklar yüzlerini boyatmak için sıraya girdiler.
Öğretmen boy sırasına göre çocukları sıraya dizdi.
Savaştan sonra, Jomsviking mahkumları idam için sıraya alındı.
Bu tropik adanın palmiye ağaçları ile kaplı güzel beyaz kumlu plajları var.
Trafik çok yoğundu. Arabalar tampon tampona dizilmişti.
Hıristiyan tarafında, tepeden tırnağa silahlanmış Fransız şövalyeleri ön planda durdu.
Yeni ayda, ay dünya ve güneş arasında dizilmiştir.Biz ayın güneş tarafından aydınlatılmayan tarafını görürüz. Başka bir deyişle güneşin parlaklığı loş ayı parlattığı için biz ayı hiç görmeyiz