Translation of "Likely…" in Turkish

Likely permanent.

muhtemelen kalıcı.

Most likely… no.

Gerçek şu ki... hayır.

Is that likely?

Olası mı?

That's hardly likely.

Bu neredeyse hiç uygun değil.

It seems likely.

O muhtemel görünüyor.

- He is likely to come.
- He's likely to come.

O, muhtemelen gelecektir.

- Tom isn't likely to be prepared.
- Tom likely won't be prepared.
- Tom won't likely be ready.

Tom muhtemelen hazır olmayacak.

- Tom won't likely be lonely.
- Tom won't likely be alone.

Tom muhtemelen yalnız olmayacak.

- Tom is likely not to win.
- Tom likely won't win.

- Tom muhtemelen kazanmayacak.
- Tom muhtemelen kazanmayacaktır.

- Tom won't likely be angry.
- Tom won't likely be mad.

Tom muhtemelen kızmayacak.

- It is likely to rain tomorrow.
- It's likely to rain tomorrow.
- It's quite likely to rain tomorrow.

Yarın muhtemelen yağmur yağacak.

This is likely important.

Bu muhtemelen önemli.

That's likely Tom's girlfriend.

O muhtemelen Tom'un kız arkadaşı.

That's likely a mistake.

O büyük ihtimalle bir hata.

That's likely a misprint.

O, muhtemelen baskı hatası.

It's likely a mistake.

O muhtemelen bir hata.

What's likely to happen?

Muhtemelen ne olacak?

It's likely to happen.

Bu muhtemelen olacak.

That's likely not true.

O muhtemelen doğru değil.

Tom would likely agree.

Tom muhtemelen kabul edecektir.

I'll most likely win.

Ben büyük ihtimalle kazanacağım.

Tom will likely resign.

Tom muhtemelen istifa edecek.

Tom will likely agree.

Tom muhtemelen kabul edecektir.

Tom won't likely cry.

Tom muhtemelen ağlamayacak.

Tom likely won't leave.

Tom muhtemelen gitmeyecek.

- It is likely to rain tomorrow.
- It's likely to rain tomorrow.

Yarın muhtemelen yağmur yağacak.

- It is likely to rain today.
- It's likely to rain today.

Bugün muhtemelen yağmur yağacak.

- It will most likely rain today.
- It'll most likely rain today.

Büyük olasılıkla bugün yağmur yağacak.

- It is likely to rain soon.
- It's likely to rain soon.

Muhtemelen yakında yağmur yağacak.

- Tom isn't likely to be careless.
- Tom won't likely be careless.

Tom muhtemelen dikkatsiz olmayacak.

- Tom isn't likely to be up.
- Tom won't likely be up.

Tom muhtemelen ayakta olmayacak.

- Tom is likely to be suspended.
- Tom will likely be suspended.

Tom muhtemelen askıya alınacak.

- Tom is likely to be skeptical.
- Tom will likely be skeptical.

Tom muhtemelen şüpheci olacak.

- Tom is likely to be concerned.
- Tom will likely be concerned.

Tom muhtemelen endişeli olacak.

- Tom is likely to be truthful.
- Tom will likely be truthful.

Tom muhtemelen doğru sözlü olacak.

- Tom won't likely be prepared.
- Tom is likely to be prepared.

Tom muhtemelen hazırlanmış olmayacak.

- Tom won't likely be at home.
- Tom won't likely be home.

Tom muhtemelen evde olmayacak.

- Tom is likely to be shy.
- Tom will likely be shy.

Tom muhtemelen utangaç olacak.

- Tom is very likely to cry.
- Tom will most likely cry.

Tom büyük ihtimalle ağlayacak.

- Tom said he'd likely win.
- Tom said that he'd likely win.

Tom muhtemelen kazanacağını söyledi.

- It's not likely Tom will come.
- It's not likely that Tom will come.
- It isn't likely Tom will come.
- It isn't likely that Tom will come.

- Tom'un geleceği yok.
- Tom'un gelmesi pek olası değil.

- Tom will probably be lonely.
- Tom is likely to be lonely.
- Tom will likely be lonely.
- Tom is likely to be alone.
- Tom will likely be alone.
- Tom is likely going to be lonely.

Tom muhtemelen yalnız olacak.

- He is most likely to succeed.
- He's the most likely to succeed.

O, büyük olasılıkla başaracak.

- It seemed likely.
- It seems likely.
- That seems reasonable.
- It seems probable.

O muhtemel görünüyordu.

- It's not likely to happen soon.
- It isn't likely to happen soon.

Bu muhtemelen yakında olmayacak.

- Tom isn't likely to be scared.
- Tom isn't likely to be afraid.

Tom muhtemelen korkmuş değil.

- Tom will likely be home.
- Tom is likely going to be home.

Tom muhtemelen evde olacak.

- Tom is the most likely to win.
- Tom will most likely win.

Tom büyük ihtimalle kazanacak.

- Tom will likely be busy.
- Tom is likely going to be busy.

Tom muhtemelen meşgul olacak.

- Tom is likely going to lose everything.
- Tom will likely lose everything.

Tom muhtemelen her şeyi kaybedecek.

- I'm likely to regret doing that.
- I'm likely to regret doing this.

Muhtemelen onu yapmaktan pişman olacağım.

- Tom won't likely be frightened.
- Tom won't likely be scared.
- Tom won't likely be afraid.
- Tom probably won't be scared.

Tom muhtemelen korkmayacak.

- It's not likely Tom will come.
- It's not likely that Tom will come.
- It isn't likely that Tom will come.

- Tom'un geleceği yok.
- Tom'un gelmesi pek olası değil.

- Tom will likely be frightened.
- Tom is likely to be terrified.
- Tom will probably be scared.
- Tom will probably be afraid.
- Tom is likely to be scared.
- Tom will likely be scared.
- Tom will likely be afraid.
- Tom is likely going to be scared.

Tom muhtemelen korkmuş olacak.

More likely to start exercising,

daha olası hâle getirdiğini

It is likely to rain.

Muhtemelen yağmur yağacak.

He is likely to come.

O muhtemelen gelecektir.

He's likely to be chosen.

Onun seçilmesi olasıdır.

He's likely to be late.

Onun geç kalması olasıdır.

He's very likely to come.

O, büyük olasılıkla gelecektir.

You are very likely right.

Sen büyük ihtimalle haklısın.

Tom isn't likely to succeed.

Tom muhtemelen başarılı olmayacak.

Tom is likely to win.

Tom muhtemelen kazanacak.

It's very likely he'll come.

Büyük olasılıkla o gelecek.

We've likely made a mistake.

Biz muhtemelen hata yaptık.

Tom has likely gone out.

Tom muhtemelen dışarı gitti.

That's likely a new record.

O muhtemelen yeni bir rekor.

She is likely to come.

O muhtemelen gelecek.

This isn't likely to change.

Bu muhtemelen değişmeyecek.

What's likely to happen next?

Muhtemelen daha sonra ne olacak?

What's likely to happen now?

Muhtemelen şimdi ne olacak?

Is that likely to happen?

O muhtemelen olacak mı?

It just doesn't seem likely.

Bu sadece muhtemel görünmüyor.

It's not likely but possible.

Mümkün değil ama olası.

It's likely that she'll succeed.

O muhtemelen başaracaktır.

Protests are likely to increase.

Protestolar muhtemelen artacaktır.

That may not be likely.

O muhtemel olmayabilir.

I'm not likely to win.

Muhtemelen kazanmayacağım.

I'm not likely do that.

Muhtemelen onu yapmayacağım.

I'm likely to be late.

Ben muhtemelen geç kalacağım.

I'm likely to do that.

Ben muhtemelen onu yapacağım.

Tom won't likely visit Boston.

Tom muhtemelen Boston'u ziyaret etmeyecek.

Tom won't likely be suspended.

Tom muhtemelen askıya alınmayacaktır.

Tom won't likely be surprised.

Tom muhtemelen şaşırmayacaktır.

Tom won't likely be objective.

Tom muhtemelen tarafsız olmayacak.

Tom will likely be reasonable.

Tom muhtemelen mantıklı olacaktır.

Tom will likely be interested.

Tom muhtemelen ilgilenilecek.

Tom will likely be handcuffed.

Tom muhtemelen kelepçeli olacak.

Tom will likely be frustrated.

Tom muhtemelen hayal kırıklığına uğrayacak.

Tom will likely be frightened.

Tom muhtemelen korkmuş olacak.

Tom won't likely be truthful.

Tom muhtemelen doğru sözlü olmayacak.

Tom won't likely be punished.

Tom muhtemelen cezalandırılmayacak.

Tom won't likely be punctual.

Tom muhtemelen dakik olmayacak.

Tom won't likely be prepared.

Tom muhtemelen hazırlanmış olmayacak.

Tom won't likely be forgiven.

Tom muhtemelen affedilmeyecek.

Tom won't likely be confused.

Tom muhtemelen kafası karışık olmayacak.

Tom won't likely be arrested.

Tom muhtemelen tutuklanmayacak.

Tom will likely be terrified.

Tom muhtemelen dehşete kapılacak.