Translation of "Legally" in Turkish

0.047 sec.

Examples of using "Legally" in a sentence and their turkish translations:

- It's not legally binding.
- It isn't legally binding.

O yasal olarak bağlayıcı değil.

I'm legally blind.

Ben yasal olarak körüm.

Tom is legally blind.

Tom yasal olarak kör.

Tom is legally dead.

Tom yasal olarak öldü.

I'm not legally blind.

Yasal olarak kör değilim.

Tom is still legally married.

Tom hâlâ hukuken evli.

Tom is now legally blind.

Tom artık yasal olarak kör.

She has legally divorced her husband.

Kocasını yasal olarak boşadı.

We've decided to get legally separated.

Yasal olarak ayrılmaya karar verdik.

I'm having my name legally changed.

Adımı yasal olarak değiştiriyorum.

Tom is legally blind, isn't he?

Tom yasal olarak kör, değil mi?

Tom is now legally blind, isn't he?

Tom artık yasal olarak kör, değil mi?

Is heroism from working hard and working legally,

çalışmaktan gelen bir kahramanlıksa o zaman bunu yapamayan,

Fadil is legally responsible for what he did.

Fadıl yaptıkları için yasal olarak sorumludur.

I drove as fast as I legally could.

Kanunen mümkün olduğunca hızlı sürdüm.

Sami is legally responsible for what he did.

Sami yaptıklarından yasal olarak sorumludur.

I want to be able to do it legally.

Bunu yasal olarak yapabilmek istiyorum.

How fast can you legally drive on this road?

- Bu yolda yasal olarak ne kadar hızlı sürebilirsin?
- Bu yolda yasal olarak ne kadar hızla araç kullanabilirsin?

Mary and Alice are a legally married same sex couple.

Mary ve Alice yasal olarak evli aynı cinsten bir çift.

In Japan, people legally become adults when they turn twenty.

Japonya'da, insanlar yirmi yaşına girdiklerinde yasal olarak yetişkin olurlar.

In Japan, people legally become adults at the age of twenty.

Japonya'da insanlar yirmi yaşında yasal olarak yetişkin olurlar.

Tom hasn't smoked since he was old enough to legally smoke.

Tom yasal olarak sigara içmek için yeterince büyüdüğünden beri sigara içmedi.

When did you find out that Tom couldn't legally do that?

Tom'un onu yasal olarak yapamadığını ne zaman anladın?

Sami is not legally allowed to call or e-mail Layla.

Sami'nin yasal olarak Leyla'yı arama ya da ona e-posta göndermesine izin verilmiyor.

legally binding to reduce emissions to keep the rate of global warming

bağlayıcı ilk küresel anlaşma olan Paris İklim Anlaşması'nın imzalanmasından sonra

A tenancy agreement is a legally binding document between a landlord and their tenant.

Bir kira sözleşmesi, ev sahibi ve kiracıları arasında yasal olarak bağlayıcı bir belgedir.