Examples of using "Intervene" in a sentence and their turkish translations:
Sen müdahale edersen, onlar da müdahale edecekler.
Müdahale etmeliyiz.
Onlar müdahale etmeyecek.
Müdahale edebildim.
Müdahale etmeli miyiz?
Polis nadiren müdahale eder.
Tom müdahale etmeye çalıştı.
O müdahale etmedi? Ama neden?
Müdahale etmek istemiyorum.
İki olay arasında yıllar geçer.
- Müdahale etmem gerektiğini hissettim.
- Karışmak zorunda olduğumu hissettim.
Kayzer, Theodore Roosevelt'in müdahale etmesini istedi.
Polisin müdahale etmesi gerekiyordu.
Zamanında müdahale de edemeyince
Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi.
Onlar başka bir devletin iç işlerine karışmamalıdır.
Müdahale etmek istemiyorum.
Onlar başka bir ülkenin iç işlerine karışmamalılar.
şirket bu firmanın bir bölümünü almak istediğinde hükümet buna karışmadı.