Examples of using "Insisted" in a sentence and their turkish translations:
Tom ısrar etti.
Konuşmakta ısrar etti.
Tom gitmekte ısrar etti.
Tom konuşmakta ısrar etti.
Ben bu konuda ısrar ettim.
Ödeme konusunda ısrar ettim.
Israr etti ama hayır dedim.
O, masumiyeti konusunda ısrar etti.
O, bana yardım etmek için ısrar etti.
O bize gitmemiz için ısrar etti.
O, oraya gitmekte ısrar etti.
O, özellikle bu konuda ısrar etti.
Tom masum olduğunu konusunda ısrar etti.
Tom bana yardım etmek için ısrar etti.
Tom suçsuz olduğunu vurguladı.
Tom gitmem için ısrar etti.
Tom bunun asla olmadığında ısrar etti.
Tom yalnız gelmem konusunda ısrar etti.
Tom futbol izlemede ısrar etti.
Dan suçsuz olduğunda ısrar etti.
Tom Mary'ye yardım etmede ısrar etti.
Tom bunu yapmakta ısrar etti.
Tom onu yapmada ısrar etti.
Tom oraya gitmekte ısrar etti.
Tom yalnız başına gitmekte ısrar etti.
Tom her zaman ödeme konusunda ısrarcıydı.
Yanni, Skura'nın kalması konusunda ısrar etti.
Burada olmaları gerektiğinde ısrarcı oldu.
Tom yanlış bir şey yapmadığında ısrar etti.
Avukat onun suçsuzluğu konusunda ısrar etti.
O oraya gitmeme ısrar etti.
Taro haklı olduğu konusunda ısrar etti.
Ona katılmam için ısrar etti.
O ona katılmam için ısrar etti.
Erkek kardeşim tek başına gitmekte ısrar etti.
Tom akşam yemeği için ödeme konusunda ısrar etti.
Tom resmimi çekmek için ısrar etti.
Tom haklı olduğu konusunda ısrar etti.
Tom tek başına hareket ettiği konusunda ısrar etti.
Tom onunla birleşmemde ısrar etti.
Tom seninle konuşmakta ısrar etti.
Jane haklı olduğu konusunda ısrar etti.
Tom hesabı ödeme konusunda ısrar etti.
Tom, Mary ile konuşmakta ısrar etti.
Tom katil olmadığı konusunda ısrar ediyordu.
Onun oraya gitmesinde ısrar ettik.
O ısrar etti, ama ben hayır dedim.
- Tom ona yardımcı olmam konusunda ısrar etti.
- Tom ona yardım etmem konusunda ısrarcıydı.
Tom ona yardım etmemde ısrar etti.
Tom bunu yapmam için ısrar etti.
Tom, Mary'ye yardım etmemde yardım etti.
Tom bana öğle yemeği ısmarlamada ısrar etti.
Burada olmalarında ısrarcı oldu.
Tom'la gitmede ısrar etmeliydim.
Babam gitmemiz gerektiğinde ısrar etti.
Onun benim hatam olduğu konusunda ısrar etti.
Doktora görünmem konusunda ısrar etti.
Faturayı ödemem konusunda ısrar etti.
Erkek kardeşim oraya yalnız gitmek için ısrar etti.
Kız kardeşim benimle gitmekte ısrar etti.
Toplantıya katılmam için ısrar ettiler.
Mary onu yapmadığında ısrar etti.
Tom sizi görmeye gelmek için ısrar etti.
Tom faturayı ödemem için ısrar etti.
Tom onunla yalnız başına konuşmakta ısrarcı oldu.
Tom onu yapmadığı konusunda ısrar etti.
Tom bunun kendi hatası olmadığında ısrar etti.
Ben istemedim ama o ısrar etti.
Joe benim parayı ödemem konusunda ısrar etti.
Parayı ödemem için ısrar ettiler.
Piyano çalma konusunda ısrar etti.
Avukat müvekkilinin masumiyeti konusunda ısrar etti
Tom bir korku filmi izlemekte ısrar etti.
Tom gitmeye hazır olduğunda ısrar etti.
Fadıl'ın ailesi onun psikolojik yardım almasında ısrar etti.
Annesinin vazgeçmesini ısrarla istedi.
Tom bunu yapmadığı konusunda ısrar etti.
Tom, Mary'yi beklememiz konusunda ısrar etti.
Bilimci araştırmaya devam etmekte ısrar etti.
Doktor onun yatakta kalması konusunda ısrar etti.
Benim faturayı ödemem gerektiği konusunda ısrar etti.
Doktorla görüşmem konusunda ısrar etti.
Tom Mary ile oraya gitmemi ısrar etti.
Orijinal planımızı değiştirmemiz konusunda ısrar ettim.
Ben her zaman inandım ve bu konuda ısrar ettim.
Tom bu kurşun geçirmez yeleği giymem için ısrar etti.
Dan yalan makinesi testine girmekte ısrar etti.
Tom Mary'nin oraya kendi başına gitmesi konusunda ısrar etti.
Mary yanlış bir şey yapmadığında ısrar etti.
Tom'un bizim onu yapmamızda neden ısrar ettiğini merak ediyorum.
Tom onu yapmam için neden ısrar etti merak ediyorum.
Tom bunu Mary için yapmamız konusunda ısrar etti.
Sami, cinayet konusunda masum olduğunda ısrar etti.
Sami, Leyla'yı hastaneye götürmek için ısrar etti.
Tim'in eşi ona onu Paris'e götürmesi için ısrar etti.
Kız annesi ile alışverişe gitmek için ısrar etti.