Translation of "Injuries" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Injuries" in a sentence and their turkish translations:

136 injuries

136 kişinin yaralanması

Injuries are frequent.

Yaralanmalar sıktır.

We have injuries.

Yaralarımız var.

Injuries will happen.

Yaralanmalar olacaktır.

- All his injuries are external.
- His injuries are all external.

Onun yaralarının hepsi haricidir.

- Injuries can happen to anybody.
- Injuries can happen to anyone.

Yaralanmalar herkesin başına gelebilir.

Tom suffered minor injuries.

Tom hafif yaralandı.

Tom's injuries are superficial.

Tom'un yaraları yüzeyseldir.

Dan suffered head injuries.

Dan başından yaralandı.

Tom sustained minor injuries.

Tom hafif yaralandı.

Tom sustained fatal injuries.

Tom hayati yaralar aldı.

All three suffered injuries.

Üçü de yaralandı.

There have been injuries.

Yaralar vardı.

She suffered severe injuries.

O ağır yaralandı.

What caused these injuries?

Bu yaralara ne neden oldu?

Do you have injuries?

Yaraların var mı?

There've been no injuries.

Yaralılar yoktu.

Tom's injuries aren't serious.

Tom'un yaralanmaları ciddi değil.

Injuries are another problem.

Yaralanmalar başka bir sorundur.

Tom received minor injuries.

Tom ufak yaralar aldı.

No injuries have been reported.

Hiçbir yaralanma rapor edilmedi.

Tom died of internal injuries.

Tom iç yaralanmalardan öldü.

Dan survived with minor injuries.

Dan ufak yaralarla kurtuldu.

There were no other injuries.

Başka yaralanmalar yok.

There were no serious injuries.

Ciddi yaralanmalar yoktu.

There were people with injuries.

Yaralı insanlar vardı.

Tom's injuries aren't very serious.

Tom'un yaraları çok ciddi değil.

Multiple injuries have been reported.

Çoklu yaralanmalar bildirildi.

Several injuries have been reported.

Birkaç yaralanma bildirildi.

Tom's injuries aren't life-threatening.

Tom'un yaraları yaşamı tehdit eden değil.

Both injuries aren't considered serious.

Her iki yaralanma da ciddi kabul edilmiyor.

Certain injuries can't be avoided.

Bazı yaralanmalar önlenemez.

Reports of injuries are mounting.

Yaralanmalara ilişkin raporlar artıyor.

Tom's injuries are considered minor.

Tom'un yaralaları önemsiz sayılır.

Tom suffered only minor injuries.

Tom sadece küçük yaralanmalar yaşadı.

Tom escaped with minor injuries.

Tom hafif yaralarla atlattı.

Tom has suffered head injuries.

Tom baş yaraları geçirdi.

Tom had no apparent injuries.

Tom'da belirgin yaralanmalar yoktu.

Tom's injuries aren't so serious.

Tom'un yaraları o kadar da ciddi değildir.

The patient's injuries aren't life-threatening.

Hastanın yaraları hayatı tehdit etmiyor.

Tom is recovering from his injuries.

Tom yaralarını atlatıyor.

Fortunately, Tom had no internal injuries.

Neyse ki Tom'un hiç iç yaralanması yoktu.

Tom died from self-inflicted injuries.

Tom kendi kendine olan yaralardan öldü.

Tom's injuries aren't considered life-threatening.

Tom'un yaraları hayatı tehdit olarak düşünülmez.

The bus driver suffered minor injuries.

Otobüs sürücüsü hafif yaralara maruz kaldı.

One person suffered life-threatening injuries.

Bir kişi hayatı tehdit edici yaralara katlandı.

One police officer suffered minor injuries.

Bir polis memuru hafif yaralandı.

A few firefighters suffered minor injuries.

Birkaç itfaiyeci hafif yaralandı.

No serious injuries have been reported.

Hiçbir ciddi yaralanma bildirilmedi.

Tom has non-life threatening injuries.

Tom yaşamı tehdit etmeyen yaralanmalara sahip.

We've had a number of injuries.

Bir sürü yaralanma yaşadık.

Four surgeons worked on Layla's injuries.

Dört cerrah Leyla'nın yaraları üzerinde çalıştı.

Four surgeons worked on Tom's injuries.

Dört cerrah Tom'un yaralarında çalıştı.

We were surprised to see his injuries.

Biz onun yaralarını gördüğümüze şaşırdık.

He suffered terrible pain from his injuries.

Yaraları yüzünden korkunç ağrı çekiyordu.

Injuries may be forgiven, but not forgotten.

Haksızlıklar affedilebilirler ama unutulmazlar.

Tom's fall resulted in life-threatening injuries.

Tom'un düşüşü yaşamı tehdit eden yaralanmalarla sonuçlandı.

Tom doesn't appear to have any injuries.

Tom herhangi bir yarası var gibi görünmüyor.

Tom's injuries were worse than we thought.

Tom'un yaraları düşündüğümüzden daha kötü idi.

Tom was hospitalized with life-threatening injuries.

Tom hayatı tehdit eden yaralanmalar ile hastaneye kaldırıldı.

There have been no reports of injuries.

Yaralanma raporları yoktu.

My injuries were less serious than Tom's.

Benim yaralarım Tom'unkilerden daha az ciddiydi.

Tom's injuries weren't as severe as Mary's.

Tom'un yaraları Mary'nin ki kadar şiddetli değildi.

Tom's injuries aren't as bad as Mary's.

Tom'un yaraları Mary'nin ki kadar kötü değil.

Sami had no injuries to his legs.

Sami'nin bacaklarında hiçbir yaralanma yoktu.

My injuries weren't as bad as Tom's.

Yaralarım Tom'unki kadar kötü değildi.

Because it was small, her injuries were minor.

Küçük olduğu için yaraları küçüktü.

He suffered internal injuries in the car accident.

O, araba kazasında iç yaralanma geçirdi.

Tom had injuries consistent with a severe beating.

Tom'un vücudunda ağır şekilde darp edilmeye bağlı hasar vardı.

- Have you been injured?
- Do you have injuries?

Yaralandın mı?

The dog can be saved from its injuries.

Köpek, yaralarından kurtulabilir.

Sami suffered several severe injuries to his body.

Sami vücudundaki birkaç ciddi yaradan muzdaripti.

Bike helmets can protect riders from serious head injuries.

Bisiklet kaskları, sürücüleri ciddi kafa yaralanmalarından koruyabilir.

I'm happy to hear that your injuries aren't serious.

Yaralarının ciddi olmadığını duyduğuma mutluyum.

Tom's injuries aren't as serious as we first thought.

Tom'un yaraları ilk düşündüğümüz kadar ciddi değil.

Three injuries in one leg and two in the abdomen.

Bir bacağımda üç yara, karnımda da iki yara vardı.

- Tom died from his injuries.
- Tom died from his wounds.

Tom yaraları yüzünden öldü.

- Tom died from his wounds.
- Tom died of his injuries.

Tom yaralarından dolayı öldü.

Both of the passengers in the back seat had neck injuries.

Arka koltuktaki yolcularının her ikisinin de boyun yaralanması vardı.

The doctor examined Tom to make sure he had no internal injuries.

Onun iç yarası olmadığından emin olmak için doktor Tom'u muayene etti.