Translation of "Ignorance" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Ignorance" in a sentence and their turkish translations:

- Your ignorance is astonishing!
- Your ignorance is astonishing.

Senin cehaletin şaşırtıcı!

I plead ignorance.

Cahilliğimi kabul ediyorum.

Ignorance is bliss.

Cehalet mutluluktur.

Excuse my ignorance.

Cahilliğime ver.

Ignorance is no excuse.

Cehalet mazeret değildir.

I can plead ignorance.

Ben cehaleti savunabilirim.

Ignorance has no limits.

Cehaletin hiçbir sınırı yoktur.

Ignorance is not bliss.

Cehalet mutluluk değildir.

Ignorance always creates fear.

Cehalet her zaman korku yaratır.

I admire your ignorance.

Ben senin görmezliğine hayranım.

Please excuse my ignorance.

Lütfen cehaletimi bağışlayın.

His ignorance infuriates me.

Onun cehaleti beni deli ediyor.

Her ignorance infuriates me.

Onun cehaleti beni kızdırıyor.

Tom's ignorance is telling.

Tom'un cahilliği paçalarından akıyor.

- She is annoyed at his ignorance.
- His ignorance causes her problems.

Onun cehaleti onun sorunlarına neden oluyor.

He soon betrayed his ignorance.

Onun cahilliği yakında ortaya çıktı.

Ignorance smothers like a noose.

Cehalet bir kement gibi boğuyor.

Forgive me for my ignorance.

Cehaletim için beni affet.

Freedom begins where ignorance ends.

Özgürlük cehaletin bittiği yerde başlar.

Please stop living in ignorance.

Lütfen cehalet içinde yaşamaktan vazgeç.

Ignorance is destroying this country.

Cahillik bu ülkeyi yok ediyor.

You ignorance is truly frightening.

Senin cehaletin gerçekten korkutucu.

I'm appalled by such ignorance.

Böyle cehaletten korktum.

In my ignorance, some years ago,

birkaç yıl öncesinde, cehaletimle

We often maintain a blissful ignorance

yerine getirilmeyen sözlerin

She took advantage of my ignorance.

O benim cehaletimden yaralandı.

He made fun of our ignorance.

O bizim cehaletimizle alay etti.

I was astonished by his ignorance.

Onun cehaletine şaşırdım.

He seemed surprised by my ignorance.

Benim cehaletim tarafından şaşırmış görünüyordu.

She was ashamed of her ignorance.

Cahilliğinden utanıyordu.

Ignorance does not protect against punishment.

Bilgisizlik cezadan korumaz.

He was ashamed of his ignorance.

O cehaletinden utanmıştı.

Ignorance gets you nowhere in life.

Cehalet hayatında sizi hiçbir yere götürmez.

You should be ashamed of your ignorance.

- Sen bilgisizliğinden dolayı mahcup olmalısın.
- Cahilliğinden utanmalısın.

He often takes advantage of her ignorance.

O, sık sık onun cahilliğinden yararlanır.

His failure is due to his ignorance.

Onun başarısızlığı onun bilgisizliğinden kaynaklanmaktadır.

I hate school but ignorance is worse.

Okuldan nefret ederim fakat cahillik daha kötü.

She often takes advantage of his ignorance.

O, sık sık onun cehaletinden faydalanır.

Education is a system of imposed ignorance.

Eğitim dayatılmış cehalet sistemidir.

Ignorance is not an indication of stupidity.

Cehalet bir aptallık belirtisi değildir.

- Ignorance gives rise to many forms of prejudice.
- Ignorance is the source of many forms of prejudice.

Cehalet önyargının birçok formlarının kaynağıdır.

Ignorance about the female body goes back centuries.

Kadın vücudu konusundaki cehalet, yüzyıllar öncesine dayanıyor.

But medical ignorance of the female body continues.

Fakat kadın vücuduna dair tıbbi cehalet devam ediyor.

And knowledge is better than ignorance and superstition.

ve bilginin cehalet ve batıl inançtan daha iyi olduğu.

Poverty ignorance had it all in this movie

yoksulluk cahillik hepsi vardı bu filmde

The world's evil almost always comes from ignorance.

Şeytan, dünyada en çok cehaletten beslenir.

Ignorance gives rise to many forms of prejudice.

Cehalet önyargının birçok formlarına yol açmaktadır.

If you think education is expensive, try ignorance.

Eğer eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsan cahilliği dene.

Few things are more dangerous than organized ignorance.

Pek az şey organize olmuş cehaletten daha tehlikelidir.

Science is the belief in the ignorance of experts.

Bilim uzmanların cehaletine inançtır.

Ignorance is invisible to those who suffer from it.

Cehalet, kendisinden muzdarip olanlarca fark edilmez.

He took advantage of my ignorance and deceived me.

Cehaletimden faydalandı ve beni aldattı.

War is peace. Freedom is slavery. Ignorance is strength.

Savaş barıştır. Özgürlük köleliktir. Cahillik güçtür.

The more we learn, the better we realize our ignorance.

Ne kadar çok öğrenirsek, cehaletimizi o kadar iyi fark ederiz.

The more you study, the more you discover your ignorance.

Ne kadar çok öğrenirsen, o kadar çok cehaletini anlarsın.

Ignorance of the law is not accepted as a defence.

- Kanunu bilmemek mazeret teşkil etmez.
- Yasayı bilmemek bir savunma gerekçesi olarak kabul edilmez.

It is important to recognize the extent of one's ignorance.

Birinin cehaletinin boyutunu bilmek önemlidir.

If ignorance is bliss, there should be more happy people.

Cehalet mutluluksa, daha fazla mutlu insanlar olmalı.

True science teaches us to doubt and to abstain from ignorance.

Gerçek bilim bize şüphe etmeyi ve cahillikten kaçınmayı öğretir.

In my country there is a shocking amount of mathematical ignorance.

Benim ülkemde, şok edici bir düzeyde matematiksel cehalet var.

If you think education is expensive, consider the cost of ignorance.

Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, Cehaletin maliyetini düşünün.

As Tom told me, Esperanto has two enemies, ignorance and prejudice.

Tom'un bana dediği gibi Esperanto'nun iki düşmanı var, bilgisizlik ve ön yargı.

To succeed in life, you need two things: ignorance and confidence.

Hayatta başarılı olmak için iki şeye ihtiyacın var: bilgisizlik ve güven.

"Ignorance is slavery!" says the gigantic poster on the ministerial building.

Bakanlık binasındaki dev posterde "cehalet köleliktir!" diyor.

Some speculators take advantage of the ignorance and helplessness of old people.

Bazı spekülatörler yaşlı insanların cehalet ve acizliklerinden yararlanmaktadır.

All you need is ignorance and confidence and the success is sure.

İhtiyacınız olan tek şey cehalet ve güven ve başarı kesindir.

Ignorance and error are as necessary to life as bread and water.

Cehalet ve hata, yaşam için ekmek ve su kadar gereklidir.

The dealer took advantage of her ignorance and bought the picture very cheap.

Tüccar onun cehaletinden faydalandı ve resmi çok ucuz aldı.

Socrates said that recognising your own ignorance is the first step towards wisdom.

Socrates kendi cahilliğimizin farkına varmanın bilgelik yolunda atılmış ilk adım olduğunu söylemiştir.

The highest form of ignorance is to reject something you know nothing about.

Cahilliğin en yüksek formu, hakkında hiçbir şey bilmediği bir şeyi reddetmektir.

If you think education is expensive, wait till you see what ignorance costs you.

Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsan,cahilliğin sana neye mâl olduğunu görene kadar bekle.

I can't accept such ignorance from my students. Did they learn nothing last year?

Öğrencilerimden bu kadar bilgisizliği kabul edemem. Geçen sene hiçbir şey öğrenmediler mi?

To Kemal, this headgear, the fez, symbolizes Turkey's oriental fatalism and ignorance. He will abolish it.

(Seslendirme: Atatürk'e göre bu fes Türkiye'nin oryantal kaderciliğini ve cehaletini simgeliyordu ve onu ortadan kaldırdı.)

The concept of God is a fantasy, created to placate our ignorance about our own existence.

Tanrı kavramı, varoluşumuz hakkındaki bilgisizliğimizi bastırmak için kurulmuş bir hayaldir.

Despite their truth, sayings like "carpe diem", "live for yourself" and "know your worth" have degenerated into cliches for justifying rudeness, oddness, and apathy, at the hands of TV personalities and columnists. That is what is called "educated ignorance".

"Geçmişi ve geleceği bırak, gününü yaşa", "nasıl hissediyorsan öyle davran", "başkaları için değil kendin için yaşa", "sen de herkes kadar değerlisin, düşüncelerin ve duyguların da onlar kadar değerlidir" gibi aslında hiç de yanlış olmayan felsefi yargılar, köşe yazarlarının ve sunucuların elinde ve dilinde, toplumsal geleneklere, göreneklere, kültüre ve dile aykırı bireysel davranışların, nezaketsizliklerin, terbiyesizliklerin ve kültürsüzlüklerin yani "öğrenilmiş cehaletin" gerekçeleri olmaktadır.