Translation of "Hobbies" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Hobbies" in a sentence and their turkish translations:

Tom has many hobbies.

Tom'un çok hobisi var.

What are your hobbies?

Hobilerin neler?

What are Tom's hobbies?

Tom'un hobileri nedir?

I have many hobbies.

Çok hobim var.

It's one of my hobbies.

Bu, hobilerimden biri.

Do you have many hobbies?

Çok hobin var mı?

He has a lot of hobbies.

Onun bir sürü hobileri vardır.

We could talk about our hobbies.

Hobilerimiz hakkında konuşabiliriz.

My hobbies are cooking and reading.

Hobilerim yemek pişirme ve okuma.

Skating is one of my hobbies.

Buz pateni benim hobilerimden biridir.

Please tell me about your hobbies.

Lütfen bana hobilerinden bahset.

Do you have any other hobbies?

Başka hobileriniz var mı?

Tom has a lot of hobbies.

Tom'un birçok hobisi var.

My hobbies are fishing and watching television.

- Hobilerim balık tutma ve televizyon izlemedir.
- Hobilerim balık tutmak ve televizyon izlemektir.

Speaking of hobbies, do you collect stamps?

- Hobilerden bahsetmişken, pul toplar mısınız?
- Hobilerden söz etmişken, pul toplar mısın?

One of my hobbies is classical music.

Hobilerimden biri klasik müziktir.

I don't have hobbies, except for football.

Futbol hariç, hobilerim yok.

Tom's hobbies are skiing and scuba diving.

Tom'un hobileri kayak ve tüplü dalıştır.

There are hobbies more worthless than Esperanto.

Esperantodan daha değersiz hobiler var.

Fishing is one of the most popular hobbies.

Balıkçılık en popüler hobilerinden biridir.

One of her hobbies is collecting T-shirts.

Onun hobilerinden biri tişört toplamaktır.

His hobbies are playing the guitar and singing.

Onun hobileri gitar çalmak ve şarkı söylemektir.

I don't have any other hobbies besides football.

Futbol dışında başka hiçbir hobim yoktur.

Tom's hobbies are gardening, sailing, carpentry and cycling.

Tom'un hobileri bahçevanlık, yelken sporu, marangozluk ve bisikletçiliktir.

Soccer is one of my little brother's hobbies.

Futbol küçük erkek kardeşimin hobilerinden biridir.

Tell me about your life, work and hobbies.

Bana hayatından, işinden ve hobilerinden bahset.

One of my hobbies is making artificial flowers.

Hobilerimden birisi yapay çiçekler yapmaktır.

Tom's hobbies include playing chess and collecting stamps.

Tom'un hobileri arasında satranç oynamak ve pul biriktirmek var.

I have many hobbies - fishing and climbing, for example.

Birçok hobilerim var, örneğin balıkçılık ve tırmanma.

My hobbies are reading, writing, walking and entering sweepstakes.

Benim hobilerim, okuma, yazma, yürüyüş ve çekilişlere girmedir.

Some people have other hobbies like stamp collecting or friendship.

Bazı insanların pul biriktirmek ya da arkadaşlık gibi başka hobileri var.

My hobbies are not only wide-ranging but also useful.

Benim hobilerim sadece geniş kapsamlı değil fakat aynı zamanda faydalı da.

When you don't have any hobbies life can be lonely.

Herhangi bir hobiniz olmadığında hayat yalnız olabilir.

We have many things in common: hobbies, educational backgrounds, for instance.

Ortak çok şeyimiz var: örneğin hobilerimiz, eğitim durumu.

In terms of intellectual hobbies, I really like learning Chinese characters.

Entelektüel hobiler açısından ben gerçekten Çince karakterleri öğrenmeyi seviyorum.

I'm a completely normal guy who has many hobbies, maybe too many.

Çok hobileri olan, belki çok fazla, tamamen normal bir adamım.

I'm quite a normal guy who has many hobbies, maybe too many.

Ben çok hobileri olan, belki çok fazla, oldukça normal bir insanım.

She has many hobbies, cooking, knitting, gardening, collecting stamps, and so on.

Yemek yapmak, örgü örmek, bahçıvanlık, pul toplamak ve benzeri birçok hobileri vardır.

We have many things in common: hobbies, educational background, and so on.

Bizim ortak çok şeyimiz var: hobiler, öğretim durumu, ve benzeri.

They have time to spend with their families or to enjoy their hobbies.

Aileleri ile vakit geçirmek için vakitleri var veya hobilerinden zevk alıyorlar.