Examples of using "Catch" in a sentence and their turkish translations:
- Her fırsatı değerlendir.
- Hiçbir şeyden eksik kalma.
- Yakala onu.
- Onu yakalayın.
- Yakala onu!
- Onu yakala!
Yakala onu! Yakala onu!
- Onu yakalayın! Onu yakalayın!
- Onu yakala! Onu yakala!
- Yakala onu.
- Onu yakalayın.
- Yakala onu!
- Onu yakala!
Onu yakalayacağız.
Yakala!
Tom'u yakala.
- İyi yakalayış.
- İyi yakaladın.
Bunu yakala.
- Yakalayacağız seni.
- Sizi yakalayacağız.
Onların hepsini yakalamalıyım.
Asla beni yakalamayacaksın.
Ne gerekiyorsa yapın.
Çocuklar kolay grip oluyorlar
O seni yakalayacak.
Dişe dokunur bir av.
Av nerede?
Kediler fareleri yakalar.
Topu yakala.
Bir bit yeniği var.
Sen zatürre olacaksın.
O kişiyi yakala.
Size yetişeceğiz.
Yetişeceksin.
Tom'u yakalayacağız.
Yetişeceğiz.
Bizi yakalayacaklar.
Nefes al.
Yetişeceğim.
Seni yakalayacağım.
Anlayacaksın.
Onları yakalayacağız.
Onu yakalayacağız.
Yakalamaç oynamayın.
Yakalamaç oynayalım.
Git Tom'u yakala.
Ondan en iyi şekilde yararlanın.
Trene yetiştin mi?
Tom, Mary'yi yakalamayacak.
Tom beni yakalamayacak.
Onun beni yakalamasına izin verdim.
Tom bizi yakalamayacak.
Sonra görüşürüz.
Çabucak anlıyorsun.
Üşüteceksin.
Üşütmeyin.
Biz asla Tom'a yetişmeyeceğiz.
Daha sonra yakalayacağız.
Onlara yetişebiliriz.
Bana yetişebilir misin?
Çocuklar kelebekleri yakalarlar.
- Sen grip olacaksın
- Sen üşüteceksin
Her zaman bir av var.
Ben sık sık soğuk algınlığına yakalanırım.
O bizi yakalayacak.
Bize yetişeceksin.
O bize yetişecek.
Mary bizi yakalayacak.
Dikkat edilmesi gereken bir şey var.
Bana yetişmeye çalış!
Beni yakalamaya çalış.
Tom yakaladı.
Anahtar yakalamıyor.
Bir lokma ısıralım.
Tom, Mary'yi yakalayacak.
Tom bizi yakalayacak.
- Onu yakalamadım.
- Onu yakalayamadım.
Sonra konuşuruz, Tom.
Onları asla yakalamayacağız.
Onu asla yakalamayacağız.
Biz onu asla yakalayamayız.
O seni yakalayacak.
Tom sana yetişecek.
- Mary sana yetişecek.
- Mary seni yakalayacak.
Onlar seni yakalayacaklar.
Çocuklar kolaylıkla üşütürler.
Onu yakalayabilirsin.
Sık sık grip oluyorum.
Sadece bir av var.
Tom, Mary'ye yetişmeyecek.
Bir sonraki otobüsü yakalayacağım.
Senin soyadını anlamadım.
Beni yakalamalarına izin veremem.
Onlara seni yakalamalarına izin veremem.
Onlara nerede yetiştin?
Tom'u yakalamayacaksın.
Topu yakalayamadım.
O balıkları kendin mi yakaladın?
Onlara bir şeyi iyi yaparken denk gelin.
Çabucak bir şeyler yiyelim.
Ahşap evler kolayca tutuşurlar.
O, sinyal almadı.
Trene yetişemedim.