Examples of using "Hated" in a sentence and their turkish translations:
O nefret etti.
- Onlar ondan nefret ettiler.
- Ondan nefret ediyorlardı.
Herkes bundan nefret ediyordu.
O yalan söylemekten nefret ediyordu.
Ondan nefret ediyordu.
Tom ıspanaktan nefret ederdi.
Tom okuldan nefret ediyordu.
O, okuldan nefret eder.
Tom kendinden nefret ediyordu.
Onlar Tom'dan nefret ediyorlardı.
Tom ondan nefret ediyordu.
O, yarasalardan nefret ediyordu.
Tom yalan söylemekten nefret ediyordu.
Tom, bizden nefret etti.
- Onlar ondan nefret etti.
- Ondan nefret ediyorlardı.
Tom'dan nefret ediyordum.
Biz onlardan nefret ettik.
Tom onlardan nefret etti.
Onlar senden nefret etti.
Ben onlardan nefret ettim.
Ben ondan nefret ettim.
Ben okulu sevmedim.
O, vanilyadan hoşlanmaz.
Tom, Mary'den nefret ediyordu.
Tom kadınlardan nefret ediyordu.
O ondan nefret etti.
Yalan söylemekten nefret ettim.
Boston'dan nefret ettim.
Ondan nefret ettim.
Leyla, Sami'den nefret ediyordu.
- Tom bundan nefret etmişti.
- Tom bundan nefret ediyordu.
Sami mekaniği sevmezdi.
Öğretmenler ondan nefret ederlerdi.
Kendilerinden nefret ediyorlardı.
Tom Mary'den onun ondan nefret ettiği kadar çok nefret ediyordu.
O, herkes tarafından nefret edilir.
Bu yerden her zaman nefret ettim.
ama işten nefret ediyordum.
Hepimiz Tom'dan nefret ediyorduk.
Hiç kimse benim ülkemden nefret etmedi.
Her zaman Tom'dan nefret ettim.
Ben ondan her zaman nefret ettim.
Biyolojiden hep nefret etmişimdir.
- Kocasından nefret etti.
- Kocasından nefret ediyordu.
Tarih dersinden nefret ediyordum.
Ben her zaman senden nefret ettim.
Senden hiç nefret etmedim.
- Onlar birbirlerinden nefret ediyordu.
- Birbirlerinden nefret ettiler.
Onlar burada olmaktan nefret ediyorlardı.
Tom'un köpeği benden nefret ediyordu.
O filmden nefret ettim.
Sen benden hep nefret ettin.
Tom ebeveynlerinden nefret ediyordu.
Tom o fotoğraftan nefret ediyordu.
Başlangıçta ondan nefret ettim.
Hepimiz senden nefret ettik.
Hepimiz onlardan nefret ettik.
Hepimiz ondan nefret ettik.
Hepimiz ondan nefret ettik.
Tom annesinden nefret ediyordu.
Tom fikirden nefret etti.
Cookie sahibinden nefret ederdi.
Bu duygudan nefret ettim.
Tom Kanadalı siyasetten nefret ediyordu.
Üvey babam benden nefret etti.
Fikirden nefret ettim.
Leyla beyaz insanlardan nefret ediyordu.
Tom üvey babasından nefret ederdi.
Sami o resimden nefret ediyordu.
Onu yapmaktan nefret ediyorum.
Hitler Yahudilerden nefret ediyordu.
Tom burada olmaktan nefret ediyordu.
Tom Mary'nin ondan nefret ettiğini düşünüyordu.
Tom'dan nefret ettiğini sanıyordum.
- Benden nefret ettiğini sanıyordum.
- Benden nefret ettiğini düşünüyordum.
Tom Mary'den nefret ediyordu ama onun ondan nefret ettiği kadar çok değil.
Tom Mary'den nefret ettiğini söyledi.
Tom'un benden nefret ettiğini düşündüm.
Tom benden nefret ettiğini söyledi.
Tom'un benden nefret ettiğini düşünüyordum.
Tom'un Mary'den nefret ettiğini sanıyordum.
Senin Boston'dan nefret ettiğini sanıyordum.
Ondan nefret ettim.
Her üçü de birbirlerinden nefret ediyordu.
Onlar herhangi biri tarafından nefret edilmezler.
Bunun için Tom'dan nefret ettim.
Tom kendi isminden nefret ediyordu.
Her zaman onu yapmaktan nefret ettim.
Tom'dan ilk önce nefret ettim.