Examples of using "Drop" in a sentence and their turkish translations:
Bir sürahi damla damla doldurur.
Silahını bırak!
Damlaya damlaya göl olur.
Silahlarınızı bırakın.
Bazen uğra!
Bir damla bir damla daha iki damla etmez, daha büyük bir damla eder.
Silahı bırak.
Kapat şu konuyu artık!
Silahlarınızı bırakın!
Çapayı indir!
Silahını bırak.
Onu bırakalım.
Pantolonunu çıkar.
Onu düşürme.
Bıçağını bırak!
Silahını bırak dedim!
Damlaya damlaya göl olur.
Silahlarınızı bırakın!
Bana yaz.
Konuyu kapatalım.
- O fincanı düşürme.
- O bardağı düşürme.
Her damla önemli.
Bu konuyu kapatabilir miyiz?
Bunu düşürdünüz mü?
Sadece düşürmeyin.
Konuyu kapatalım.
Sabunu düşürme.
Gel ve uğra!
Onu düşürdün mü?
Tamam, onu bırakacağım.
Bayılana kadar alışveriş yap.
O çok güzel.
Onu bırak dedim!
Bıçağı bırak, Tom.
O göz alıcı muhteşem.
O bardağı düşürme.
Onu düşürmeyeceğim.
Polis! Silahını bırak!
Tamam, sadece bir damla.
Tom ne düşürdü?
Buraya demir atalım.
Haftaya uğra.
Kapat artık şu konuyu!
Bu devede bir kulak.
Burada büyük bir uçurum var.
Bu nereden düştü?
ve ''Tıp hazırlığı bırakalım,
bir set ışığı düşmesi
Ara sıra uğra.
Lütfen bize uğra.
Onları nerede düşürdün?
Seni araçtan indirebilir miyim?
Bunu bırakabilir miyiz?
Lütfen bunu bırakabilir miyiz?
Daha sonra uğrayacak mısın?
- Beni indirir misin?
- Kaptan beni sağda tükür.
Sadece onu bırakabilir miyiz?
Geçerken onun evine uğrayalım.
Silahını bırak dedim!
Geber.
Lütfen geçerken evime uğra.
Lütfen her zaman uğra.
Bu gece uğrayacağına söz ver.
Gelecek sefer onu düşürmeyin.
- Neden uğramıyorsun?
- Uğrasana.
Mary çok güzel.
Notların neden düştü?
Bir toplu iğne düşüşünü bile duyabilirdin.
Plandan vazgeçmeye mecbur bırakıldı.
Vay canına, devasa bir uçurum.
Vay canına, devasa bir şelale var!
Tek bir not düşürmedim.
Burası dik bir uçurum.
Bir içki için uğrayalım.
Bu akşam benim ofisime uğra.
Fukudas üzerinde bırakalım.
- Lütfen beni görmek için geçerken uğra.
- Lütfen ziyaretime gel ve beni gör.
Davadan vazgeçemem.
Son damlasına kadar içtim.
- Bunu boşvermeni istiyorum.
- Bunu boşvermenizi istiyorum.
Sinek uçsa duyabilirsin.
Silahını bırak yoksa vururum.
Uğraman güzel.
Bir damla yağmur hissettim.
Sadece uğrayacağımı düşündüm.
Tom geçerken uğramamı istedi.
Neden bir ara uğramıyorsun?
Jacksonlara uğrayalım.
O bunu bu sefer düşürecek.
Onu bu sefer düşüreceksin.
Neden düşüp ölmüyorsun?
Dikkatli ol. Tepsiyi düşürme.
İstediğiniz bir zamanda ofisime uğrayın.
Aç, istasyonu bul, bırak.