Examples of using "Fez" in a sentence and their turkish translations:
başına fes takmış kişiler anlatır
iyi de başına fes takıp yalan söyleyenler
başı fesli bir sürü insanlar var
(Seslendirme: Atatürk'e göre bu fes Türkiye'nin oryantal kaderciliğini ve cehaletini simgeliyordu ve onu ortadan kaldırdı.)