Translation of "Cotton" in Turkish

- Cotton sucks up water.
- Cotton absorbs water.

Pamuk su emer.

Cotton, tobacco in Thessaloniki

Selanik'de pamuk, tütün

This blouse is cotton.

Bu bluz pamuktur.

It's made of fine cotton.

İnce pamuktan yapılmıştır.

I prefer a cotton blouse.

- Ben bir pamuk bluz tercih ederim.
- Pamuk bir bluzu tercih ederim.

The factory produces cotton goods.

Bu fabrika pamuk ürünleri üretir.

This cotton shirt washes well.

Bu pamuk gömlek kolay yıkanır.

I bought two cotton shirts.

İki pamuk gömlek aldım.

We planted peanuts instead of cotton.

Pamuk yerine fıstık ektik.

He's wearing a white cotton shirt.

O, bir beyaz pamuklu gömlek giyiyor.

The export of cotton has increased.

Pamuk ihracatı arttı.

The ship is carrying raw cotton.

Gemi işlenmemiş pamuk taşıyor.

That cloth is made from cotton.

O kumaş pamuktan yapılır.

These cotton socks bear washing well.

Bu pamuk çoraplar, yıkanmaya iyi dayanır.

Tom ate too much cotton candy.

Tom çok fazla pamuk şekeri yedi.

She's wearing a white cotton shirt.

O beyaz pamuk bir gömlek giyiyor.

I prefer blouses made from cotton.

Pamuktan yapılmış bluzları tercih ediyorum.

- Someday I will buy a cotton candy machine.
- Someday I'll buy a cotton candy machine.

Bir gün bir pamuk şekeri makinesi satın alacağım.

In the summer, I wear cotton shirts.

Yazın pamuklu gömlekler giyerim.

I bought some cotton candy for Tom.

Tom için biraz pamuk şekeri aldım.

Buy me a package of absorbent cotton.

Bana bir paket emici pamuk al.

I clean my ears using cotton swabs.

Pamuklu çubuklar kullanarak kulaklarımı temizlerim.

I like cotton clothing in the summer.

Yazın pamuklu giysileri giymeyi severim.

We wear shirts of cotton or silk.

Biz pamuk veya ipekten gömlekler giyeriz.

Tom is wearing a white cotton shirt.

Tom beyaz bir pamuklu gömlek giyiyor.

Tom was wearing a white cotton shirt.

Tom beyaz bir pamuklu gömlek giyiyordu.

She was dressed in a faded cotton skirt.

O, soluk bir pamuk etek giymişti.

Tom is wearing a white cotton T-shirt.

Tom beyaz pamuklu tişört giyiyor.

I punctured my eardrum with a cotton bud.

Ben bir pamuklu çubukla kulak zarımı patlattım.

There were cotton candy vendors in the shrine.

Türbede pamuk şekeri satıcıları vardı.

We ate cotton candy at the state fair.

- Devlet fuarında pamuk helva yedik.
- Eyalet şenliklerinde pamuk şekeri yedik.

Cotton ranks among the world's most important crops.

Pamuk, dünyanın en önemli ürünleri arasında yer almaktadır.

The boll weevil has long plagued cotton crops.

Pamuk kurdu uzun zamandır pamuklu bitkilerin başına bela olmuş durumda.

Mali is one of Africa’s largest cotton growers.

Mali, Afrika'nın en büyük pamuk yetiştiricilerinden biri.

Because cotton burns bright, but not for very long.

Çünkü pamuk iyi yansa da uzun süreli yanmaz.

Try on that shirt. It's made of fine cotton.

O gömleği deneyin; ince pamuktan yapılmıştır.

Black people were compelled to work in cotton fields.

Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar.

The United States is the world's leading cotton exporter.

Amerika Birleşik Devletleri dünyanın önde gelen pamuk ihracatçısıdır.

- Cotton mittens will prevent the baby from scratching his own face.
- Cotton mittens will prevent the baby from scratching her own face.

Pamuk eldivenler bebeğin kendi yüzünü tırmalamasını önleyecektir.

I am going to buy a dozen white cotton handkerchiefs.

Bir düzine pamuklu beyaz mendil alacağım.

And then can just wrap this around here. Hundred percent cotton.

Ve bunu buraya saracağız. Yüzde yüz pamuk.

Okay, that was a bad idea. Cotton doesn't burn well for very long.

Tamam, bu kötü bir fikirdi. Pamuk çok uzun süre iyi yanmıyor.

Most of the world's cotton is grown in China, India, the United States, and Pakistan.

Dünyanın pamuğunun çoğu Çin, Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Pakistan'da yetiştirilir.

Use the highest heat settings only when you're ironing fabrics made of natural fibers like cotton or linen.

Sadece pamuk ve keten gibi doğal liflerden yapılmış kumaşları ütülerken en yüksek ısı ayarlarını kullanın.