Examples of using "Exaggerating" in a sentence and their turkish translations:
Abartıyorsun.
Abartıyorum.
Tom abartılı konuşuyor.
Abartmayı bırakın.
Tom abartıyor.
Abartıyorsun, değil mi?
Abartmadan kumar oyna.
Abartıyor musun?
Ben abartmıyorum.
Abartıyorsun, değil mi?
Her zaman abartıyorsun.
Tom abartmıyordu.
Tom abartıyordu.
Abartmıyor musun?
Ben abartmıyordum.
Tom abarttığımı düşünüyor.
Sorunu abartıyorsun.
Abarttığını düşünüyorum.
Bütünüyle abartmıyorum.
- Tom her zaman abartıyor.
- Tom sürekli abartıyor.
Sanırım abartıyorsun.
Abartmıyor musun?
Tom'un abarttığını sanıyordum.
Tom, Mary'nin abarttığını düşündü.
İnsanların abartıyor olduklarını sanmıştım.
Sanırım Tom abartıyor.
Bence Tom abartıyordu.
Sen biraz abartmıyor musun?
- Abartıyordun, değil mi?
- Mübalağa ediyordun, değil mi?
Tom'un abarttığından eminim.
Sanırım Tom abartıyor.
Abartmıyorum, biliyorsun.
Biraz abartmıyor musun?
Tom abartıyor, değil mi?
Tom'un abartmadığını anlayabiliyorum.
Sanırım Tom biraz abartıyor.
Sen abartıyordun.
- Her şeyi abartmak gibi bir alışkanlığın var.
- Her şeyi abartma alışkanlığın var.
Ona bir dahi dediğimde abartmıyorum.