Examples of using "Enters" in a sentence and their turkish translations:
Kimsenin girmediğinden emin ol.
O benim evime girer.
Öğretmenleri girdiğinde öğrenciler ayağa kalkar.
Tom çocuklarla parka girer.
girdiği nokta birbirini bir türlü tutmuyor
Mikrofiber içeren deniz canlılarını yediğimizde plastik insan vücuduna girer.
Kitap manastıra giren bir kadın hakkındadır.
O, her sabah okul binasına girerken onu selamlar.
Sonrasında 10.000 kişilik güçlü Osmanlı ordusu Eflak'a
İşte o çoluk çocuk girdiğinde o yorumları okuyup o küfürleri öğrenmesin
Perseidler, Dünya'nın Swift-Tuttle kuyruklu yıldızının geride bıraktığı enkaz alanına girmesiyle oluşur.