Translation of "Electronic" in Turkish

They interpret ambient electronic music.

Onlar ortamı elektronik müzikle yorumluyor.

This is an electronic die.

Bu elektronik bir zar.

Electronic commerce began to spread rapidly.

Elektronik ticaret hızla yayılmaya başladı.

The owner of Playfish is Electronic Arts.

Playfish'in sahibi, Electronic Arts'tır.

Clive wants to be an electronic engineer.

- Clive bir çıncalık kıvcısı olmak istiyor.
- Clive bir çıncalık mühendisi olmak istiyor.

Tom went to an electronic music festival.

Tom bir elektronik müzik festivaline gitti.

Digital economy based on electronic commerce and industrial

patlamasına benzer bir patlama yaşayan şeyler olan ve genel

The dashboard of this car is completely electronic.

Bu arabanın gösterge paneli tamamen elektroniktir.

Police conducted physical and electronic surveillance on Dan.

Polis Dan üzerinde fiziksel ve elektronik gözetim gerçekleştirdi.

Mechanical devices are more reliable than electronic ones.

Mekanik cihazlar, elektronik olanlara göre daha güvenilirdir.

On my desk there are many electronic devices.

Masamın üzerinde birçok elektronik cihaz vardır.

In recent years electronic computers have become increasingly important.

Son yıllarda elektronik bilgisayarlar giderek önemli olmuştur.

The first electronic computers went into operation in 1945.

İlk elektronik bilgisayarlar 1945 yılında faaliyete geçti.

Electronic news media is our primary source of information.

Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır.

All electronic devices must be checked with the guard.

Tüm elektronik cihazlar görevli tarafından kontrol edilmelidir.

Electronic components can be cleaned using pure isopropyl alcohol.

Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilir.

Algeria will soon be producing high-tech electronic components.

Cezayir yakında yüksek teknoloji ürünü elektronik bileşenler üretiyor olacak.

When a new electronic device is released, everyone goes crazy.

Yeni bir elektronik cihaz serbest bırakıldığında herkes deliriyor.

Electronic components can be cleaned by using pure isopropyl alcohol.

Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilirler.

The first electronic computer was produced in our country in 1941.

İlk elektronik bilgisayar 1941 yılında ülkemizde üretildi.

At Wimbledon there are now special electronic machines to judge the serves.

Wimbledon'da şimdi, servis atışlarını değerlendiren özel elektronik aletler var.

The authorities fined the shop because of a disorder in the electronic balance.

Elektronik terazideki bir arıza nedeniyle yetkililer işyerine para cezası verdi.

The good thing about this electronic dictionary is that it's easy to carry.

Bu elektronik sözlük hakkında iyi şey taşımasının kolay olmasıdır.

Right now I am typing using electronic keyboard which plugged into a computer

Şu anda bir bilgisayara takılı elektronik klavyeyi kullanarak yazı yazıyorum.

The convenient thing about this electronic dictionary is that it's easy to carry anywhere.

Bu elektronik sözlüğün işe yarar şeylerinden biri herhangi bir yere kolaylıkla taşınabilmesidir.

The first fully electronic computer was developed near the middle of the last century.

İlk tam elektronik bilgisayar geçen yüzyılın ortasına yakın geliştirilmiştir.

The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.

Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.

"Tom, could you lend me your electronic dictionary?" "Yeah, no problem. Here you go." "Thank you!"

"Tom, bana elektronik sözlüğünü ödünç verir misin?" "Evet, sorun yok. Buyur bakalım." "Teşekkür ederim."

I stopped buying newspapers in paper form a few years ago already; I only read them in electronic format.

Zaten birkaç yıl önce gazeteleri kağıda basılı olarak almaya son verdim. Onları yalnızca elektronik formatta okuyorum.

- Who sends letters by mail? These days we have e-mail.
- Who sends letters by mail? These days we have electronic mail.

Kim postayla mektup gönderir ki? Bu günlerde e-postamız var.