Translation of "Cash" in Turkish

0.041 sec.

Examples of using "Cash" in a sentence and their turkish translations:

- Where is the cash?
- Where's the cash?

Nakit nerede?

- I paid in cash.
- I paid cash.

Ben nakit ödedim.

- We only take cash.
- We only accept cash.

Sadece nakit alıyoruz.

-INDIA’S CASH CRISIS-

HİNDİSTAN NAKİT KRİZİ

I have cash.

Nakitim var.

I want cash.

Nakit istiyorum.

Cash or charge?

Nakit mi yoksa kredi kartı mı?

Tom needed cash.

Tom'un nakite ihtiyacı vardı.

Tom paid cash.

Tom nakit ödedi.

Cash is better.

Nakit daha iyi.

I need cash.

Nakite ihtiyacım var.

He paid cash.

O nakit ödedi.

She paid cash.

O nakit ödedi.

Mary paid cash.

Mary nakit ödedi.

We paid cash.

Peşin ödedik.

They paid cash.

Onlar nakit ödedi.

I needed cash.

Paraya ihtiyacım vardı.

Someone stole my cash.

Birisi benim paramı çaldı.

I need some cash.

Biraz nakit paraya ihtiyacım var.

Tom needed the cash.

Tom'un nakite ihtiyacı vardı.

I just wanted cash.

Sadece nakit istedim.

I paid in cash.

Ben nakit ödedim.

Tom needs some cash.

- Tom'un biraz paraya ihtiyacı var.
- Tom'un biraz nakite ihtiyacı var.

Cash or credit card?

Nakit mi ya da kredi kartı mı?

We can pay cash.

Nakit ödeyebiliriz.

No cash was taken.

Hiç nakit alınmadı.

Can you pay cash?

Nakit ödeyebilir misin?

I pay in cash.

Ben nakit öderim.

Will you pay cash?

- Nakit mi ödeyeceksiniz?
- Nakit mi ödeyeceksin?

Tom didn't need cash.

Tom'un nakite ihtiyacı yoktu.

Please cash this check.

Lütfen bu çeki nakite çevirin.

Tom needed some cash.

Tom'un biraz nakite ihtiyacı vardı.

Tom paid Mary cash.

Tom Mary'ye nakit ödedi.

Credit card or cash?

Kredi kartı mı yoksa nakit mi?

Layla brought the cash.

Leyla nakit getirdi.

Tom paid in cash.

- Tom nakit ödedi.
- Tom nakit para ödedi.
- Tom nakden ödedi.
- Tom peşin ödedi.

Always carry some cash.

Daima yanında nakit bulundur.

- I am not carrying any cash.
- I'm not carrying any cash.

Hiç nakit taşımıyorum.

- Tom paid for everything with cash.
- Tom paid for everything in cash.

Tom her şeyi nakitle ödedi.

And with this illegal cash,

Bu yasa dışı parayla da

Union gives them direct cash.

Birliği nakit para veriyor.

He paid me cash down.

O bana nakit ödedi.

Do you have any cash?

Hiç nakitin var mı?

I need some cash now.

Şimdi biraz nakite ihtiyacım var.

This restaurant only accepts cash.

Bu restoran sadece nakit kabul eder.

Pay at the cash register.

Kasada ödeme yaparsınız.

Cash donations will be accepted.

Nakit bağışlar kabul edilecektir.

Bring some cash with you.

Yanında biraz para getir.

I don't carry cash anymore.

- Artık nakit para taşımıyorum.
- Artık nakit taşımıyorum.

I don't have any cash.

Hiç nakit param yok.

We're still short on cash.

Hâlâ nakit sıkıntısı çekiyoruz.

Everybody is hoarding their cash.

Herkes kendi nakitini stokluyor.

We must pay in cash.

Biz nakit olarak ödemeliyiz.

That's a lot of cash.

O bir sürü nakit.

Tom doesn't have any cash.

Tom'un hiç nakiti yok.

Tom doesn't carry much cash.

Tom çok miktarda nakit taşımaz.

We only accept cash payment.

Sadece nakit ödeme kabul ediyoruz.

I'm sitting on my cash.

Nakitimin üzerinde oturuyorum.

Fadil had plenty of cash.

Fadıl'ın bol parası vardı.

Where is the cash register?

- Yazarkasa nerede?
- Kasa nerede?

Tom didn't have any cash.

Tom'un nakit parası yoktu.

I don't carry much cash.

Fazla nakit taşımıyorum.

Sami would kill for cash.

Sami para için öldürür.

Tom gets paid in cash.

- Tom parasını nakit olarak alır.
- Tom'a parası nakit ödeniyor.

- I'd like to pay in cash.
- I would like to pay in cash.

Nakit olarak ödemek istiyorum.

- Tom said he needed some cash.
- Tom said that he needed some cash.

Tom biraz paraya ihtiyacı olduğunu söyledi.

The payments are made in cash.

tam anlamıyla nakit tabanlı bir ekonomiye sahip.

A fat cash register attracts robbers.

Dolu bir yazar kasa soyguncuları çekiyor.

I want to cash a check.

Bir çek bozdurmak istiyorum.

He's always running short of cash.

Her zaman nakit sıkıntısı çekiyor.

- I have money.
- I have cash.

Param var.

You want to pay in cash?

Nakit ödemek ister misiniz?

How much cash do you have?

Ne kadar nakitin var?

Let me give you some cash.

Sana biraz nakit vereyim.

I bought a watch with cash.

Peşin fiyatına bir saat satın aldım.

I hardly ever use cash anymore.

Artık hemen hemen hiç nakit kullanmıyorum.

I'd like to withdraw some cash.

Biraz para çekmek istiyorum.

We have a cash flow problem.

Nakit akışı sorunumuz var.

We've got a cash flow problem.

Bir nakit akışı sorunumuz var.

I had to pay in cash.

Nakit olarak ödemek zorunda kaldım.

Can you cash these for me?

Bunları benim için nakite çevirir misin?

I paid cash for the car.

Araba için nakit ödedim.

Cash this paycheck at the bank.

Bu maaş çekini bankada paraya çevir.

They're taking us for cash cows.

Onlar karlı işler için bizi götürüyorlar.

Tom wants to pay in cash.

Tom nakit olarak ödemek istiyor.

How much cash do you carry?

Ne kadar nakit taşıyorsun?

I'm low on cash right now.

Şu an nakde sıkışığım.

Sami had seven dollars in cash.

Sami'nin yedi dolar nakdi vardı.

I want to pay in cash.

Nakit olarak ödemek istiyorum.

Tom wanted to pay in cash.

Tom nakit olarak ödemek istedi.

I don't usually carry much cash.

Genelde fazla nakit para taşımam.

Sami withdrew a lot of cash.

Sami çok para çekti.

You have to pay in cash.

Nakit ödeme yapmanız gerekiyor.

I'd like to cash this check.

Şu çeki bozdurmak istiyorum.

Tom couldn't open the cash register.

Tom yazar kasayı açamadı.