Translation of "Dictator" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Dictator" in a sentence and their turkish translations:

- He is a dictator.
- He's a dictator.

O bir diktatördür.

I'm a dictator.

Ben bir diktatörüm.

Mussolini was a dictator.

Mussolini bir diktatördü.

I'm not a dictator.

Ben bir diktatör değilim.

Ataturk is dictator, so that Turkey will never again have a dictator.

Atatürk, bir daha başa diktatör gelmesin diye diktatördü.

They struggled against the dictator.

Diktatöre karşı mücadele ettiler.

The dictator oppressed the people.

Diktatör insanlara zulüm yapıyordu.

- Do you think that I'm a dictator?
- Do you think I'm a dictator?

Sence ben diktatör müyüm?

The masses rose against the dictator.

Halk diktatöre karşı ayaklandı.

Dan wants to be a dictator.

- Dan diktatör olmak istiyor.
- Dan bir diktatör olmak istiyor.

I refuse to be a dictator.

Diktatör olmayı reddediyorum.

Do you think that I'm a dictator?

Diktatör olduğumu mu düşünüyorsun?

Spain was ruled by a dictator until 1975.

İspanya 1975'e kadar bir diktatör tarafından yönetildi.

The dictator came to power fifteen years ago.

Diktatör on beş yıl önce iktidara geldi.

The dictator seized power in a military coup.

Diktatör bir askeri darbeyle iktidarı ele geçirdi.

The dictator abused his privileges to his heart's content.

Diktatör ayrıcalıklarını istediği kadar kötüye kullandı.

The dictator rules the country with an iron grip.

Diktatör demir yumrukla ülkeyi yönetiyor.

The dictator died after watching his favorite mature film.

Diktatör, en sevdiği yetişkin filmini izledikten sonra öldü.

The dictator had the absolute loyalty of all his aides.

Diktatörün tüm yardımcıları ile ilgili mutlak sadakatı vardı.

The dictator had the absolute loyalty of all his assistants.

Diktatör yardımcılarının hepsinin mutlak sadakatine sahipti.

The dictator accused Tom of treason for not applauding him.

Diktatör, onu alkışlamadığı için Tom'u vatana ihanetle suçladı.

The poor people were at the mercy of the cruel dictator.

Yoksul insanlar zalim diktatörün insafındaydı.

dictator. Nonetheless, despite the political instability, these were the times when the

devirerek. Bu arada, siyasi istikrarsızlığa rağmen, Güney Kore'nin

The killing of the innocent villagers was ordered by the evil dictator.

Zalim diktatör tarafından masum köylülerin öldürülmesi emredildi.

In September 1980, Iraq, under the rule of dictator Saddam Hussein, invaded Iran.

Eylül 1980'de Saddam Hüseyin diktatörlüğündeki Irak, İran'ı işgal etti.

See, during the 40s, the then plenipotentiary dictator of the island, General Rafael Trujillo

Bakın, 40'lı yıllarda, o zaman yetkili mahkeme adanın diktatörü, General Rafael Trujillo

But the Roman dictator stationed 4,000 legionaries on higher ground that would block the pass

Fakat Romalı diktatör Hannibal'ın çıkmayı hedeflediği geçidi kapatacak olan 4.000 lejyoneri...

Now as dictator he was yet to reveal his plan on how he will deal with Hannibal.

Şimdi ise diktatör olarak Hannibal ile nasıl uğraşacağına dair henüz bir plan ortaya koymamıştı.

At about this time, Lucius Cornelius Sulla, after becoming the dictator of Rome, thought that Caesar was a political threat to his rule.

Bu sıralarda, Lucius Cornelius Sulla, Roma diktatörü olduktan sonra, Sezar'ın onun egemenliği için siyasi bir tehdit olduğunu düşündü.