Examples of using "Deficit" in a sentence and their turkish translations:
Bir açığımız var.
Bütçe açığına ne neden oldu?
O, zararı telafi etti.
Açığı kapatmayı umuyoruz.
Burada kamu açığı neredeyse bir gelenek.
- Amerika Birleşik Devletleri'nin ticaret açığı büyüktür.
- Amerika Birleşik Devletlerinin büyük bir ticaret açığı var.
Kârdaki düşüş hasebiyle bütçe açığı ortaya çıkacaktır.
Şirket zararda.
Bütçe açığının azaltılması hükümetin büyük bir endişesidir.
Ülke, dış ticaret açığını telafi etmek için çok çabalıyor.
Bir bütçe açığını finanse etmek için ortak bir yöntem tahviller çıkarmaktır.
Şirket ilk çeyrekte 400 milyon dolar açık verdi.
Ve sonra ... sorun açığı var, kamu harcamaları ve borçları…
Dev bir federal bütçe açığı, yıllardır Amerikan ekonomisinin başına bela oldu.
2015'te borç GSYH'nin 15%'ine ulaştı. Bu durum 2016'da da devam etti.
Zayıflamanın tek yolu yediğinden daha fazla kalori yakarak bir kalori açığı oluşturmaktır.