Translation of "Curry" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Curry" in a sentence and their turkish translations:

Tom hates curry.

Tom köriden nefret eder.

Tom likes hot curry.

Tom sıcak köriyi sever.

I ate curry yesterday.

Dün köri yedim.

Tom made chicken curry.

Tom Tavuk köri yaptı.

I like curry rice.

Köri pilavını severim.

I like hot curry.

Sıcak köriyi severim.

He likes hot curry.

Acı körili yemekleri sever.

The curry was nothing special.

Köri özel bir şey değildi.

This curry is too hot.

Bu köri çok acı.

- I had curry and rice last night.
- I ate curry rice last night.

Dün gece köri pilavı yedim.

I often ate curry in Japan.

Ben Japonya'da sık sık köri yedim.

We ate curry rice last night.

Dün gece körili pilav yedik.

Curry and rice is my favorite dish.

Körili pilav benim favori yemeğimdir.

The curry at this restaurant is good.

Bu restorandaki köri iyidir.

This curry is too hot to eat.

Bu köri yenilmeyecek kadar sıcaktır.

I made curry for the first time.

İlk kez köri yaptım.

- I'd like to eat curry rice for dinner tonight.
- I want to eat curry rice for supper tonight.

Bu akşam akşam yemeği için köri pilavı yemek istiyorum.

The curry rice at this restaurant is delicious.

Bu restorandaki köri pilavı lezzetli.

I hope this curry isn't too hot for you.

Umarım bu köri senin için fazla sıcak değildir.

Both of us are very fond of curry and steak.

Her ikimiz de köri ve bifteğe çok düşkünüz.

It'd be nice if we had curry for dinner tonight.

Bizim bu gece akşam yemeği için körimiz olsaydı daha güzel olurdu.

Some people love hot curry, but it's not Jeff's cup of tea.

Bazı insanlar sıcak köriyi severler ama bu Jeff'in tarzı değil.

When I entered the kitchen, she was making chicken curry with rice.

Mutfağa girdiğimde, o pilavlı tavuk köri yapıyordu.

It is strange that people in hot climate eat hot things like curry.

Sıcak bir iklimde insanların köri gibi sıcak şeyler yemesi garip.

It's strange that people in hot climate zones eat spicy things like curry.

Sıcak iklim kuşaklarındaki insanların köri gibi baharatlı şeyler yemeleri garip.

The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.

Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor.