Translation of "Criticized" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Criticized" in a sentence and their turkish translations:

You were criticized.

Sen eleştirildin.

I was criticized.

- Ben eleştirildim.
- Eleştirildim.

Tom criticized Mary.

Tom, Mary'yi eleştirdi.

Nobody criticized my country.

Ülkemi kimse eleştirmedi.

Tom criticized the photo.

Tom fotoğrafı eleştirdi.

I've never criticized Tom.

Ben Tom'u hiç eleştirmedim.

Tom criticized Mary's approach.

Tom Mary'nin yaklaşımını eleştirdi.

Both have been criticized.

İkisi de eleştirildi.

Always criticized everyone just laughed

hep eleştirildi herkes sadece güldü

The reporter criticized the politician.

Gazeteci politikacıyı eleştirdi.

Most writers hate being criticized.

Birçok yazar eleştirilmekten nefret eder.

He criticized his rival severely.

Rakibini sert bir biçimde eleştirdi.

He severely criticized the mayor.

Belediye başkanını sert bir biçimde eleştirdi.

Tom doesn't like being criticized.

Tom eleştirilmeyi sevmiyor.

Tom criticized everything Mary did.

Tom Mary'nin yaptığı her şeyi eleştirdi.

Some people criticized our decision.

Bazı insanlar kararımızı eleştirdi.

He even criticized George Washington.

O, George Washington'u bile eleştirdi.

There were things he criticized again

yine eleştirdiği şeyler vardı

This is exactly the criticized order

tam olarak eleştirilen düzen ise buydu

In fact, society itself was criticized

aslında toplumun ta kendisi eleştirildi

They criticized me for coming late.

Geç geldiğim için beni eleştirdiler.

They feel criticized when given feedback,

Geri dönüt aldıklarında, eleştirildiklerini ve işinin ehli

We criticized her for her behavior.

Davranışı için onu eleştirdik.

She criticized him for being late.

O, geç kaldığı için onu eleştirdi.

He was criticized for raising taxes.

O, vergileri artırdığı için eleştirildi.

Parents and religious leaders criticized him.

Ebeveynler ve dini liderleri onu eleştirdi.

Republican Party leaders criticized President Hayes.

- Cumhuriyetçi Parti liderleri Devlet Başkanı Hayes'i eleştirdiler.
- Cumhuriyetçi Parti liderleri Başkan Hayes'i eleştirdi.

I'm not afraid to be criticized.

Eleştirilmekten korkmuyorum.

We criticized Tom for his behavior.

Davranışından dolayı Tom'u eleştirdik.

The professor was criticized by the students.

Profesör, öğrencileri tarafından eleştirildi.

Tom and Mary never criticized each other.

Tom ve Mary asla birbirlerini eleştirmedi.

I'm being criticized for not doing more.

Daha fazla yapmadığım için eleştiriliyorum.

Tom criticized Mary in front of everyone.

Tom herkesin önünde Mary'yi eleştirdi.

Came to the fabricators directly criticized the fabricators

fabrikatörlere geldi doğrudan doğruya fabrikatörleri eleştirdi

The government is being criticized from all sides.

Hükümet her yönden eleştiriliyor.

Has Tom ever criticized you for doing that?

Tom, bunu yaptığınız için sizi hiç eleştirdi mi?

He was criticized for voicing such a controversial opinion.

Böyle tartışmalı bir görüşü dile getirdiği için eleştirildi.

- They were criticizing each other.
- They criticized each other.

Birbirlerini eleştirdiler.

His satirical novel criticized the foibles of human nature.

- Onun hiciv romanı, insan doğasının zaaflarını eleştirdi.
- Onun hiciv romanı, insan doğasının zayıf yönlerini eleştirdi.

Tom criticized Mary for not doing the job correctly.

Tom, işi doğru yapmadığı için Mary'yi eleştirdi.

People severely criticized the Eiffel Tower during its construction.

İnsanlar, inşaatı sırasında Eyfel Kulesi'ni şiddetle eleştirdiler.

A lot of people criticized me for doing that.

Birçok insan bunu yaptığım için beni eleştirdi.

Tom criticized Mary for the way she did that.

Tom Mary'yi bunu yapma tarzından dolayı eleştirdi.

We criticized the photographer for not rescuing the child first.

Fotoğrafçıyı ilk önce çocuğu kurtarmadığı için eleştirdik.

Tom criticized Mary for the way she was doing that.

Tom, Mary'yi bunu yapma şeklinden dolayı eleştirdi.

The policy of the government was criticized by the opposition party.

Hükümetin politikası muhalefet partisi tarafından eleştirildi.

The editor and publisher of this magazine was criticized by some readers.

Bu derginin editörü ve yayıncısı bazı okuyucular tarafından eleştirildi.

We talked about his many movies and looked at the things he criticized.

bir çok filminden bahsettik eleştirdiği şeylere baktık

- He taxed me with neglect of duty.
- He criticized me for neglecting my duty.

Görevimi ihmal ettiğim için beni eleştirdi.

On one hand he praised my report, but on the other hand he criticized it.

O, bir taraftan raporumu methetti diğer taraftan onu eleştirdi.

The Japanese are often criticized for being inward looking and insufficiently international in their outlook.

Japonya görünüşte içe dönük ve yetersiz uluslararası yapıya sahip olduğundan dolayı sık sık eleştirilmektedir.

He became bad-tempered, continually criticized his wife's cooking and complained of a pain in his stomach.

O kötü huylu oldu, sürekli karısının yemeklerini eleştirdi ve midesindeki bir ağrıdan şikâyet etti.

- Tom's boss criticised him for not having any initiative.
- Tom's boss criticized him for not having any initiative.

Tom'un patronu herhangi bir girişimi olmadığı için onu eleştirdi.