Translation of "Approach" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Approach" in a sentence and their turkish translations:

They approach sideways.

Yanlara yaklaşırlar.

A moderate approach.

ılımlı bir şekilde değil.

That's our approach.

Bu bizim yaklaşımımız.

approach to the US.

ABD ile olan ilişkisi belirliyor.

Don't let him approach.

Onun yaklaşmasına izin verme.

Let's try another approach.

Başka bir yaklaşım deneyelim.

Don't approach the dog.

Köpeğe yaklaşmayın.

Neither approach is ideal.

Hiçbir yaklaşım ideal değil.

I like Tom's approach.

Tom'un yaklaşımını seviyorum.

I approach my destination.

Amacıma yaklaşıyorum.

That's a good approach.

O iyi bir yaklaşım.

Tom criticized Mary's approach.

Tom Mary'nin yaklaşımını eleştirdi.

Their approach is unique.

Yaklaşımları özgün.

Never approach a cougar.

Asla bir pumaya yaklaşmayın.

This is a new approach.

Bu yeni bir yaklaşım.

No girl dares approach him.

Hiçbir kız ona yaklaşmaya cesaret etmez.

May I suggest another approach?

Başka bir yaklaşım önerebilir miyim?

I chose the wrong approach.

Yanlış yaklaşımı seçtim.

I suggest a different approach.

Farklı bir yaklaşım öneriyorum.

Tom tried a different approach.

Tom farklı bir yaklaşım denedi.

We won't approach the enemy.

Düşmanı yaklaştırmayacağız.

This approach has worked before.

Bu yaklaşım daha önce işe yaradı.

I'm taking a different approach.

Ben farklı bir yaklaşım alıyorum.

He dared not approach her.

O ona yaklaşmaya cesaret edemedi.

May I approach the bench?

Tezgaha yaklaşabilir miyim?

Let's try a different approach.

Farklı bir yaklaşım deneyelim.

We've changed our approach entirely.

Yaklaşımımızı tamamen değiştirdik.

That's the most practical approach.

O en pratik yaklaşımdır.

It's a markedly different approach.

O belirgin biçimde farklı bir yaklaşım.

Tom's approach is somewhat different.

Tom'un yaklaşımı biraz farklıdır.

I don't recommend this approach.

Bu yaklaşımı tavsiye etmiyorum.

Tom's approach will be different.

Tom'un yaklaşımı farklı olacak.

They approach the front desk.

Onlar ön çalışma masasına yaklaşıyorlar.

That's how we'll approach it.

Ona böyle yaklaşacağız.

This is a sensible approach.

Bu makul bir yaklaşımdır.

It's a much better approach.

O çok daha iyi bir yaklaşımdır.

This is a comprehensive approach.

Bu kapsamlı bir yaklaşımdır.

Well, we have a sound approach.

Bu konuda bir ses yaklaşımımız var.

We too have a similar approach.

Aynı yaklaşımı biz de sürdürüyoruz.

The president is difficult to approach.

Başkana yaklaşmak zordur.

We have to rethink the approach.

Yaklaşımı tekrar düşünmek zorundayız.

I don't care for Tom's approach.

Tom'un yaklaşımıyla ilgilenmiyorum.

Contemporary problems require a new approach.

Çağdaş sorunlar yeni bir yaklaşım gerektirir.

Layla's new approach is incredibly dangerous.

Leyla'nın yeni yaklaşımı inanılmaz biçimde tehlikelidir.

We like them and we approach them.

onları seviyoruz ve onlara yanaşıyoruz.

Let's try another approach to the matter.

Konuya başka bir yaklaşım deneyelim.

He is a hard man to approach.

O yaklaşması zor bir adamdır.

Bioclimatic is an ecological approach to architecture.

Biyoklimatik, mimariye ekolojik bir yaklaşımdır.

Tom doesn't think our approach will work.

Tom yaklaşımımızın çalışacağını düşünmez.

Approach the problem from a different angle.

Probleme farklı bir açıdan yaklaş.

Let's approach this from a different angle.

Buna farklı bir açıdan yaklaşalım.

Tom can't decide which approach to take.

Tom hangi yaklaşımı alacağına karar veremiyor.

Why don't we try a new approach?

Neden yeni bir yol denemiyoruz?

To approach Q&A sessions more even-handedly,

daha adil yaklaşma imkanınız olduğunu söylemek istiyorum.

We should approach this problem from different angles.

Bu soruna farklı açılardan yaklaşmalıyız.

The best approach to Lisbon is by sea.

Lizbon'a en iyi yaklaşım deniz yoluyladır.

Don't let anyone enter or approach this room.

Herhangi birinin bu odaya girmesine ya da yaklaşmasına izin verme.

They can sense the approach of cold weather.

Onlar soğuk havanın yaklaştığını hissedebilir.

My approach is amazingly simple but very effective.

Benim yaklaşımım inanılmaz derecede basit ama çok etkili.

What's the best way to approach a guy?

Bir adama yaklaşmanın en iyi yolu nedir?

What's the best way to approach a girl?

Bir kıza yaklaşmanın en iyi yolu nedir?

What approach do you think we should take?

Sizce hangi yaklaşımı benimsemeliyiz?

I suggest that we take a new approach.

Yeni bir yaklaşım almamızı öneriyorum.

Let's approach the problem from a different angle.

Soruna daha farklı bir açıdan yaklaşalım.

With the approach of Christmas, business improved somewhat.

Noelin yaklaşması nedeniyle iş biraz gelişme kaydetti.

I need to review and revise my approach.

Benim yaklaşımımı gözden geçirmem ve revize etmem gerekiyor.

He wants me to approach it with care.

O ona dikkatle yaklaşmamı istiyor.

Tom looked grouchy, so Mary didn't approach him.

Tom mızmız görünüyordu, bu yüzden Mary ona yaklaşmadı.

There are many ways to approach this problem.

Bu problemi çözmek için birçok yol vardır.

Liberalism has a different approach to international relations.

Liberalizmin uluslararası ilişkilere bakışı farklıdır.

- This is the first time we've tried this approach.
- This is the first time that we've tried this approach.

Bu, bu yaklaşımı ilk kez deneyişimiz.

How can we better approach unity and collective healing?

bütünlük ve toplu iyileşmeyi nasıl daha iyi ele alabiliriz?

With chemically receptive hairs, she smells her victim's approach.

Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.

And neither will they approach us, nor will we

ve ne onlar bize yaklaşacaktır ne de biz onlara

This road is the only approach to the city.

Bu yol şehre giden tek yoldur.

He tried to approach her using every possible means.

O her türlü aracı kullanarak ona yaklaşmaya çalıştı.

I think it's time to try a new approach.

Sanırım yeni bir yaklaşım denemenin zamanı.

I've decided to approach the problem from another perspective.

Soruna başka bir bakış açısından yaklaşmaya karar verdim.

I've decided to approach the problem from another angle.

Soruna başka bir açıdan yaklaşmaya karar verdim.

A Functional Medicine Approach to Common and Uncommon Neurological Syndromes,

sık ya da nadir görülen nörolojik sendromlara fonksiyonel tıp yaklaşımı ile

His practical and humane approach won respect, and brought results.

Pratik ve insancıl yaklaşımı saygı kazandı ve sonuçlar getirdi.

Taking advantage of this, the Sultan used a softer approach,

Bundan yararlanarak padişah taktiklere başvurdu,

Why do you have such a negative approach to life?

Neden hayata böyle olumsuz bir yaklaşımın var?

A true scientist would not approach the question this way.

Gerçek bir bilim adamı soruna bu şekilde yaklaşmazdı.

I don't think this is a good approach to biology.

Bunun biyolojiye iyi bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum.

The horse did not want to even approach the trailer.

At, römorka bile yaklaşmak istemedi.

So what approach should we take to try and capture it?

Peki onu yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız?

The vast majority of people I approach agree to meet me.

Yaklaştığım insanların büyük çoğunluğu benimle buluşmayı kabul etti.

But low-light cameras reveal a species with a different approach.

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

That is the approach that virtually all professionals have learned by.

Hemen hemen bütün profesyonellerin öğrenme yaklaşımı bu.

I will show you a new approach to foreign language learning.

Sana, yabancı dil öğrenmede yeni bir yaklaşım göstereceğim.

That girl, she's so beautiful that no boy dares approach her.

O kız, o kadar güzel ki hiçbir oğlan ona yaklaşmaya cesaret edemiyor.

You should slow down when you approach a four-way intersection.

Dört yönlü kavşağa yaklaştığınızda yavaşlamanız gerekir.

When are you going to approach him about your pay rise?

Onunla maaş zammınızı ne zaman görüşeceksiniz?

Is that there is no one-size-fits-all approach to learning.

öğrenmeye uyan tek bir yaklaşım yok.

So how you feel about it directly affects how you approach it.

Bu yüzden nasıl hissettiğiniz nasıl davranacağınızı direkt etkiliyor.

If this go-only-with-revealed-values approach is taken too far?

bu sadece ortaya çıkan değerlerle yaklaşma yaklaşımı çok mu fazla olur?

So as a humanist, I believe in a proactive approach to life.

Bu yüzden, bir hümanist olarak, hayata karşı temkinli bir yaklaşıma inanıyorum.