Examples of using "Cowboy" in a sentence and their turkish translations:
''Kovboy'' Gator Magraw.
- Ben bir kovboyum.
- Ben bir sığır çobanıyım.
Tom sık sık kovboy botları ve bir kovboy şapkası giyer.
Tom bir kovboydur.
Tom gerçek bir kovboy.
Kovboy salona girdi.
Tom, bir kovboy gibi görünüyor.
Tom bir kovboy gibi giyiniyor.
Tom kovboy çizmesi giymiyordu.
Sen bir kovboya benziyorsun.
- Tom güzel bir araba kullanıyor.
- Tom bir kovboy şapkası giyiyordu.
Tom bir kovboy şapkası takıyordu.
Tom kovboy şapkasını çıkardı.
Tom kovboy botlarını çıkardı.
Tom bir kovboy şapkası takıyor.
Kovboy bütün sığırları saydı.
Sami kovboy kıyafeti giyindi.
Tom kovboy şapkasını taktı.
Böylelikle Gator, ''Cowboy'' Gator'a dönüştü...
Kovboy hızla pencereden dışarı atladı.
Anneannem bir kovboyla kaçtı.
Tom genellikle siyah bir kovboy şapkası takar.
Tom kot pantolon ve bir kovboy şapkası giydi.
Tom bir çift kovboy botu satın aldı.
Ben her zaman bir kovboy olmak istedim.
Sıklıkla siyah bir kovboy şapkası takarım.
Sami titizlikle kovboy gibi giyindi.
Daha senden bir kovboy yapacağız.
Bir kovboy sığırları otlağa götürüyor.
Remington sadece iki yıllık bir kovboydu.
Dün gece televizyondaki kovboy filmini izledin mi?
Ben bütün hayatımda hiç kovboy çizmesi giymedim.
Tom onu gördüğümde bir kovboy şapkası giyiyordu.
Düşündüm, ''Bir kovboydan daha adam gibi adam ne olabilir ki?''
Dün Tom'u gördüğümde, bir kovboy şapkası takıyordu.
Tom'un büyük bir kovboy ve Kızılderili oyuncak figür koleksiyonu var.
Onu son gördüğümde Tom kovboy şapkası giyiyordu.
Tom'u son gördüğümde o bir kovboy şapkası giyiyordu.
Tom genellikle bir kovboy şapkası takar fakat bugün o bir beyzbol şapkası takıyor.
Tom, kovboy şapkasını çıkardı ve kazağını alnından çekti.