Examples of using "Citizen" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir Amerikan vatandaşıyım.
Ben bir ABD vatandaşıyım.
Ben bir Fransız vatandaşıyım.
Ben bir ABD vatandaşıyım.
Ben bir Birleşik Devletler vatandaşıyım.
Tom bir Kanada vatandaşı oldu.
- Ben bir dünya vatandaşıyım.
- Bir dünya vatandaşıyım.
O, yasalara saygılı bir vatandaş.
O, yasalara saygılı bir vatandaş.
Tanık vatandaşı anlar.
Ben bir Roma vatandaşıyım.
Ben bir dünya vatandaşıyım.
Ben bir ABD vatandaşı değilim.
Ben sadece endişeli bir vatandaşım.
Bir Japon vatandaşı mısınız?
O bir Çin vatandaşıdır.
Sen bir Kanada vatandaşı mısın?
Tom bir Amerikan vatandaşı.
Mary bir Kanada vatandaşı.
Tom bir Avustralya vatandaşı
Tom bir İngiliz vatandaşı.
O bir Amerikan vatandaşı oldu.
Mario bir İtalyan vatandaşıdır.
Emily, Avustralya vatandaşıdır.
Tom bir Kanada vatandaşı mı?
Tom bir Japon vatandaşı değil.
Tom bir Kanada vatandaşı.
Tom bir Japon vatandaşı oldu.
- Zaten yaşlı bir vatandaşım.
- Zaten kıdemli bir vatandaşım.
Tom dürüst bir vatandaş.
Sen bir Kanada vatandaşı değil misin?
- Gayrivatandaş mısın?
- Yabancı uyruklu musun?
Clara Küba vatandaşıdır.
Yusuf bir Türk vatandaşı.
Bir dünya vatandaşıyım.
Tom terbiyeli, yasalara saygılı bir vatandaş.
tıpkı bir girişimciye, entelektüele,
İyi bir vatandaş yasalara uyar.
Her vatandaşın bir güvenlik numarası vardır.
Tom bir vatandaş olmak istiyor.
Ben bir Sapporo vatandaşıyım.
Ben bir vatandaş olmak istiyorum.
- O bir vatandaş olmak istiyor.
- Vatandaş olmak istiyor.
- Vatandaşlığa geçmek istiyor.
O bir vatandaş olmak istiyor.
Mary bir vatandaş olmak istiyor.
Her vatandaşın onlara yardım etmesi gerekir.
- Tom yasalara uyan bir vatandaştır.
- Tom kanunlara saygılı bir yurttaş.
Tom bir Avustralya vatandaşı.
Her vatandaşın hakları ve görevleri vardır.
Bugünün vatandaşını ilgilendiren şey nedir?
Sen bir Kanada vatandaşsın, değil mi?
Tom bir Avustralya vatandaşı değil.
Tom vatandaşlığa geçmek istiyordu.
Tom Kanadalı bir vatandaşla evli.
Tom bir Kanada vatandaşı olmak istedi.
Ben de bir Tokyo sakiniyim.
Hangi ülkenin vatandaşısın?
Rusya'nın her vatandaşı Rus değildir.
Tom 2013 yılında bir Kanada vatandaşı oldu.
- Bu ülkenin bir vatandaşı o.
- O bu ülkenin bir yurttaşı.
Ülkesine bağlı bir vatandaş.
Tom kendini bir dünya vatandaşı olarak düşünüyor.
Ve her vatandaş böyle vazgeçilmez bir rol oynar.
O, Amerika Birleşik Devletlerinin bir vatandaşı oldu.
Tom bir Amerika Birleşik Devletleri vatandaşıdır.
Tom ülkesine sadık bir vatandaştır.
Bir vatandaş olmak istiyorsun, değil mi?
O bir İngiliz vatandaşı fakat Hindistan'da yaşıyor.
Kapitalizmde, bir vatandaş alışveriş yapmak zorunda değildir.
O bir İngiliz vatandaşı, ama Hindistan'da yaşıyor.
Eyalet yönetimi vatandaşlarının sivil haklarını mahrum etti.
Tom kendini dünya vatandaşı sayıyor.
Mary, Avustralya'da doğdu ama Hollanda vatandaşıdır.
Eğer bir Amerikalıysan, ülken için bir vatandaşlık görevin var.
Amerika'da siyahi bir vatandaşın polis tarafından boğularak öldürülmesi isyan başlattı
Onun bir Amerikan vatandaşı kadar akıcı bir biçimde İngilizce konuştuğunu duydum.
Dünya vatandaşı olarak, kültürel engellerin üstesinden gelmenin yollarını biliyorum.
Bugünlerde yaşlı insanları kastetmek için "kıdemli vatandaş" terimini sıklıkla kullanırız.
Dan bu ülkenin bir vatandaşı ve sonsuza dek burada kalacak.
Ben Atinalı veya Yunan değilim, yalnızca dünya vatandaşıyım.
Doğuştan Fransızdır ama o şimdi bir ABD vatandaşı.
O, koltuğunu yaşlı bir kişiye verdi.
Eğer eşiniz bir vatandaş ise uzun süreli bir vize almak daha kolay olabilir.
İnsanlar bana tembel diyordu, ama şimdi birden duyarlı vatandaş oldum.
Meksika vatandaşının kesinlikle Amerika'ya alınmayacağını ve giremeyeceğini söyledi
Bu nedenle, herhangi bir ABD vatandaşı Porto Riko'yu satın aldıysa kamu borcu, ödemekten muaf
Bir pasaport sizi bir ülkenin bir vatandaşı olarak tanımlar ve yabancı ülkelere seyahat etmene imkan verir.
Kara para skandalı, 11 Eylül, euronun yayılması, Eski Avrupa, IV. Hartz, Bayan Başbakan, vantilatör mili, iklim felaketi, mali kriz, enkaz primi ve kızgın vatandaş, Almanya'da yılın son 10 kelimesidir.