Examples of using "Campfire" in a sentence and their turkish translations:
Tom kamp ateşini söndürdü.
Tom bir kamp ateşi yaktı.
Kamp ateşi hâlâ yanıyor.
Kamp ateşinin etrafında oturduk.
Onlar kamp ateşi etrafında toplandılar.
Kamp ateşi yanıp kül oldu.
Onlar kamp ateşinin etrafında dinlendiler.
Kamp ateşinin etrafında şarkı söyledik.
Kamp ateşi etrafında dans ettiler.
Oyunlar, kamp ateşi gibidir.
Tom kamp ateşine yakın oturuyor.
Kamp ateşinin etrafında şarkılar söyledik.
Kamp ateşine biraz daha odun koy.
Kampçılar kamp ateşinin etrafında oturdu.
Kamp ateşini yakan Tom değildi.
Kampçılar kamp ateşi etrafında şarkılar söyledi.
Hatmileri kızartırken kamp ateşinin etrafında oturduk.
Bütün aile kamp ateşinin etrafında oturuyordu.
Tom kamp ateşinde yemek pişirmeye alışkındır.
Çadırımızı kurduk ve bir kamp ateşi yaktık.
Tom bana kamp ateşinin nasıl yakılacağını öğretti.
Bir kamp ateşinde yemek yapmaya alışkın değilim.
Tom kamp ateşinin nasıl başlatılacağını bilmiyor.
Kamp ateşine odun eklemeye gerek yok.
Çocuklar kamp ateşinin etrafında oturup şarkı söylüyorlardı.
Biz çadırımızı kurduk ve bir kamp ateşi yaktık.
Şimdi; takımınızla, ailenizle, sevdiklerinizle,
Yangın hala yanıyor.
Tom kamp ateşinin etrafında oturan çocuklarla birlikte şarkı söylüyordu.
Hepimiz kamp ateşi etrafında şarkı söyleyerek iyi vakit geçirdik.
Kamp ateşinin etrafında oturan çocuklarla şarkı söylüyordu.
Tom kamp ateşinin önündeki kütüğe oturdu.
Tom ve arkadaşları kamp ateşinin etrafında oturdu ve hatmileri kızarttı.
Tom ve arkadaşları kamp ateşinin etrafında oturdu ve şarkılar söyledi.
Çocuklar kamp ateşi etrafına oturdu ve Tom'un hayalet hikayelerini anlatışını dinledi.
Kamp ateşinin etrafında oturup şarkılar söylemeyi ve birbirimizle konuşmayı seviyoruz.
Çocuklar kamp ateşi etrafında şarkı söylüyorlar.
Yüksek yangın riski nedeniyle Kaliforniya valisi eyalet çapında kamp ateşi yasağı yayınladı.
Tom cebine uzandı, birkaç kibrit çıkardı, birini çaktı ve sonra kamp ateşini yaktı.